Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/geleneksel-oset-muzigi-ve-muzik-aletleriRuslar onlara Asetin der, Gürcü ve İnguşlar bazen Kuşha, bazen Os. Onlar, yani Kafkasların Alan ve İskit kavimlerinin bir parçası olan Osetler kendilerini gelenekleri ve dünya görüşleriyle tanımlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-edeli-100-yil-oldu-ama-asetinceyi-unutmadilarOsetya'yı bu yaşıma kadar hep fotoğraflar ve videolardan görmekle yetinmiştim. Bu sefer gidip canlı canlı görecek olmak aylar öncesinden heyecanlanmama sebep oldu. Sonunda beklenen o gün geldi çattı; işte Osetya'dayız! Mineralny Vody'e vardığımızda hava aydınlanmak üzereydi. Grup sorumlumuz Georgi bizi havaalanında karşıladı, otele doğru yola koyulduk. Herkeste bir yorgunluk… Ama heyecan dorukta… Otele vardık ve hiç dinlenmeden kendimizi Prospekt Mira'nın o...
https://www.alanvakfi.org.tr/anavatana-ziyaret-tsahilte-jansetBİR BÜYÜK USTA…BİR GERÇEK HİŞTERBelki bir çoğunuz onu tanıyorsunuz, çünkü kendisi Osetya da kelimenin tam anlamıyla “ Yaşayan bir efsane “ dir. Müzisyen tanımının hafif kalacağı Gazdantı Bulat Kompozitör, orkestra şefi, Müzik hocası ve Rusya Federasyonu halk sanatçısıdır. Bu özelliklerinin yanında, Gazdantı Bulat gerçek bir “Hister" dir. Gazdantı Bulat, 22.06.1936 da Kuzey Osetya'nın Olginska köyünde dünyaya geldi. 1952 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gazdanti-bulat-Kafkas Dağları'nın iki tarafında yerleşik 500 bin Oset (Osetçe'de İron) yaşar. Osetler, Kafkasya'nın yerlileri ile, bir Hint-İran dili konuşan ve Hint-Avrupa göçmenleri olan Alanların karışmasından oluşmuştur. Osetlerin gerçek anavatanı Kuzey Kafkasya'dır ancak; bazı Osetler 16.yy'ın başından başlayıp, 17. ve 18. yy'lar boyunca Kafkas Dağları'nın Güney'ine göç ettiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-ve-oset-muzikal-gelenekleri1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977