VAKIF TARİHİ
Bir gurup genç girişimci ve onlara öncülük eden 25 Osetya kökenli soydaşımız tarafından gerekli hazırlıklar yapılarak 1989 yılında kurulan vakfımız, yasal başvuru sonucu………………………tarihli resmi gazetede yayınlanmasıyla resmiyet kazanmıştır.
19. yüzyılın ikinci yarısında Osetya’dan Türkiye’ye gelen halkımız ilk etapta Kars, Sarıkamış, Erzurum, Hınıs, Bitlis, Sivas, Yozgat ve Kayseri bölgelerine toplu olarak yerleştirilmişlerdir. Yerleştikleri bu bölgelerde içgüdüsel olarak Osetya’daki yaşamı devam ettirmeye özen göstermişlerdir. Hatta bir müddet sonra anavatanları ile iletişimlerini devam ettirmeyi başarmış azda olsa ticaret yapmış, evlilik ve akraba ziyaretlerini sürdürmüşlerdir. (Bilhassa Doğu Anadolu’da yaşayanlar.) Değişen hayat koşulları Osetleri öncelikle ikinci bir dil öğrenmeye, iş yaşamına ve yeni sosyal ortama uyum sağlamaya zorlamıştır. Yeni yaşamına uyum sağlamaya çalışan halkımız sosyal ve kültürel yapıları gereği ve birazda yerleştikleri coğrafi bölgelerin zor hayat koşulları nedeniyle önce en yakın kasabalara daha sonra ise büyük kentlere göç etmeye başlamışlardır.
Halkları farklı kılan dil, tarih, gelenek ve görenekleridir. Bu farklılıklarını ve kökleri ile bağlarını devam ettirebilmek için içgüdüsel olarak toplu yaşam alanlarına gerek duyarlar.
Türkiye’deki Oset kökenliler de zorunlu göçün üzerinden geçen 100 yılsonunda artık ilk yerleşim yerlerini bırakarak eğitim, iş imkânını ve sosyal olarak daha rahat yaşama arayışları peşinde Ankara, İstanbul, Bursa, İzmir gibi büyük şehirlere göç etmişlerdir.
Büyük şehirlerde zorda olsa yaşama tutunan ve ettikleri sosyal yaşama kavuşan hemşerilerimiz zamanla bazı değerlerinin kaybolduğunun farkına vardılar. Kaybedilen aile ve sosyal yaşamı şekillendiren ve kendileri için çok değerli olan öncelikle dil, adet ve ananelerdi. Bütün bu değerler ise birlikte yaşayarak öğrenilen öğretilerdi.
1950’li yıllarda Kafkas kökenli insanlar bu değerleri yaşatma ve korumanın büyük kentlerde dernek ve benzeri kurumlar aracılığı ile olabileceği fikrinde birleşti. Önce Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma dernekleri kuruldu. Osetler’de bu yapıların içerisinde diğer kardeş Kafkas halkları ile birlikte çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Türkiye’deki siyasi çalkantılar Kafkas kökenli halkların bu kurumlarını da etkilemiş ve çalışmalar belirli dönemlerde kesintilere uğramıştır. Kapanan dernekler daha sonra değişen ülke koşulları sonunda tekrar açılarak faaliyetlerini sürdürmeye devam etmişlerdir.
1980’li yılların sonlarına doğru Kafkas kökenli halklar artık kendi dernek ve vakıflarını kurmaya başlamışlardır. Bu kendi dil, tarih ve geleneklerine daha yoğun odaklanma isteğinden kaynaklanmıştır.
Oset kökenlilerde aynı endişelerle kendi kurumlarını oluşturmaya karar verip Alan Kültür Ve Yardım Vakfı’nı kurmuşladır. Daha sonra önce Ankara ve İzmir’de vakıf şubeleri açılarak çalışmalar sürdürülmüştür. Ankara ve İzmir Şubeleri belli bir süre sonra kapatılmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı olan vakfımızın kuruluş amacı öncelikle kaybolan değerlerimizin yaşatılabilmesi, dayanışma ve yardımlaşma odaklı ticari ve siyasi amaçtan uzak çalışmalar yürütmektir. Vakfımızın kurulmasında ve çalışmaların odağında kaybolan kimlik ve buna bağlı olarak dil, tarih, gelenek ve göreneklerin hızla kaybolması büyük kentlerdeki yaşam karmaşasının hızlandırdığı erozyona bir nebze karşı koyabilme ve gelecek nesillere kültürümüzü aktarma gayesi ve çabası vardır.
Bu güne kadar amacı doğrultusunda faaliyet yürüten vakfımızın önemli kilometre taşlarını şöyle sıralayabiliriz.
Folklor çalışmaları için Osetya’dan destek alınarak mahalli kıyafetler dikildi ve böylece vakfımıza çok sayıda kıyafet kazandırıldı.
İlk on yıl sürekli olarak gençlere folklorumuzu öğretmek üzere Osetya’dan profesyonel folklor hocası getirilerek gençler eğitildi.
Her yıl kasım veya aralık aylarında geleneksel geceler düzenlenerek Osetya’dan gelen katılımcılarla ve sanatçılarla gelenekler yaşatılmaya çalışıldı.
Her sene Bolu –Abant’ta Türkiye’nin değişik bölgelerinden katılımcıların toplanması ile eğitici konferanslar ve etkinlikler düzenlenerek toplumun kaynaşması sağlandı ve sağlanmaya devam ediliyor.
Osetya’ya kültür gezileri düzenlenerek tarih ve gelenekleri yerinde inceleme ve izleme imkânı sağlandı. Bu gezilerde tarihimizle, edebiyat ve sanat hayatımızla ilgili müze tiyatro ve tarihi yerleri tanınma izleme imkânı sağlandı.
Gençlerimize Osetya’da yükseköğrenim imkânları sağlanarak istekli gençlerin uygun bölümlerde öğretim yapması sağlandı.
Iştır Nıhaş ve Milli İşler bakanlığı ile iş birliği yapılarak yaz okullarına gönderilen gençlere Oset dili ve tarihi ve folklor çalışmalarından oluşan programlar ile kültürümüzü yerinde öğrenme imkanları sağlandı.
Osetya’dan getirilen eğitimciler vasıtası ile her yaşta insanımıza dilimiz ve kültürümüzle ilgili konularda vakıf binamızda eğitimler düzenlendi.
Osetya’da kültür ve sanatla ilgili kurumlarla işbirliği yapılarak göç sonrası yaşamla ilgili belgeseller, araştırma gurupları davet edildi ve yaşayan ve günümüze aktarılan kültürel değerlerin tespitine, kayıt altına alınması çalışmalarına maddi ve manevi destek verildi.
Osetyalı sanatçıların eserlerinden oluşan sergiler düzenlenerek hem halkımıza ve hem de Türkiye’deki sanat severlere Oset Sanatı ve sanatçılarının tanıtılması çalışmaları yapıldı.
Diğer Kafkas haklarına ait dernek ve Vakıflarla kültürel anlamda dayanışma çalışmaları düzenlendi veya bu tür çalışmalara katılım sağlandı.
Osetya Kültür Bakanlığı’nın maddi katkıları ile geniş katılımlı Oset Kültür günleri etkinliklerine 60 kişiden oluşan Osetya-Alanya Halk Dansları Akademisi ve ses sanatçıları Türkiye’ye davet edildi, el sanatlarının sergilendiği etkinlikler düzenlenerek sanatımız ve kültürümüzün tanıtımı çalışmaları yapıldı.
2015 yılı Haziran ayında Abant’ta her yıl düzenlenen geleneksel toplantıya davet edilen 12 kişilik Vasso Abayev Araştırma Enstitüsü Personeli’nin, sözlü edebiyat ve halk müziği konularında katılımcı konuklarla araştırma yapması sağlandı.
Değişik dönemlerde önce Güney Osetya ile ilgili belgesel nitelikli bir eser Türk diline çevrilerek yayınlandı.
Değişik konularda yayınlar yapıldı.
Her yıl durumu iyi olmayan öğrencilerimize burs verilmektedir.