ALAN VAKFI HABERLERİ
Ben unutmadım, sen de unutma!
1 Eylül 2004
BEN UNUTMADIM
SEN DE UNUTMA!
Æз нæ ферох кодтон
Ды дæр ма ферох кæн!
Anavatanımız, Kuzey Osetya-Alanya’nın Beslan şehrinde, okulların açıldığı ilk gün ebeveynleriyle çocuklarımız o kara güne uyandılar, heyecanlıydılar. Kendilerini bekleyen felaketten bihaber, okul açılışının verdiği heyecanla bekliyorlardı. Zil çalacak ve sırayla sınıflarına gideceklerdi. Herkesin beklentisi buydu. Fakat aniden bir ses yankılandı. Bu ses, zil sesi değildi. Silah sesleriydi ve arkasından gelen çığlıklar...
Çocukların ikinci evi dediği eğitim, öğretim yuvası olan okul, bir anda kan gölüne dönmüştü.
Katiller; tüm pervasızlıklarını, acımasızlıklarını, kinlerini üzerlerine kuşanmışlardı. Sanki karşılarında çocuklar değil de düşmanları varmış gibi davrandılar.
Acımadılar.
Anlamadılar.
Üzdüler.
Ağlattılar.
Aç, susuz bıraktılar.
Öldürdüler geleceğimizi!
Üstelik “Bizim de çocuklarımız öldürüldü.” diyerek üstlendiler bu caniliği. Zaten inkâr etmiyorlar, kendilerine olan maliyetlerine kadar anlatıyorlardı.
İnsan hayatı, daha ürkütücüsü, çocuk hayatı onlara galiba çok ucuza gelmişti.
İşte yürekleri dağlayacak acı dolu, vahşet dolu, o üç gün bu şekilde başlamıştı. Esir alınan insanların kıpırdamasına dahi izin verilmiyordu. Onlar, üç gün boyunca açlık ve susuzlukla sınandılar.
Okulda yetiştirdikleri çiçeklerini şimdi açlıktan yiyorlardı…
Teröristler kaçacaklarını düşündükleri masumları, gözlerini kırpmadan öldürüyordu. Direnen yetişkin erkekleri, spor salonundan çıkarıp okulun ikinci katına götürdüler.
Yetişkin erkekleri burada öldürüp pencereden aşağıya attılar.
Bazıları öldürülmüş ebeveynleriyle geçirdi o korkunç 3 günü…
Masum küçük bedenlerin yanına patlayıcı, mayın döşediler.
Çocuklarımızın neşeyle oyunlar oynadığı, hayaller kurduğu okul bahçesinin, mezarlıktan bir farkı kalmamıştı artık.
Henüz ölümü idrak edememiş yaştaki çocuklar, arkadaşlarının, ebeveynlerinin cesetlerinin yanında günlerce oturdu. Yardım için yapılan operasyon da fiyasko ile sonuçlandı.
İçeride çocukların olduğu adeta unutulmuştu ya da umursanmamıştı.
Buradaki ihmaller zincirini ve umursamazlığı da unutmuyoruz.
186’sı çocuk olmak üzere 333 can aramızdan ayrıldı. 783 yaralı vardı. Çocuk ve ölüm kelimelerini bir arada kullanırken yüreğimiz dayanmıyor. Onları kaybeden aileleri bir düşünün. Ateş düştüğü yeri yakar derler. Bu ateş hepimizin evinin ortasına düştü.
Bu katliam, insanlık tarihine sürülmüş kara lekedir. Sorumluları ne kadar suçluysa, izleyicileri de bir o kadar suçludur. Beslan her sonbahara girişimizde, bizim kabuk tutan yaramızı tekrar tekrar kanatır.
15 yıl oldu.
Asla unutmayın!
Asla unutmayalım!
Ruhları şad olsun.
Alan Kültür ve Yardım Vakfı Yönetim Kurulu.