Hiç düşündünüz mü? Kaç kimliğimiz var. Ait olduğumuz millet, kimliğini taşıdığımız devlet. Yaşadığımız toprak, konuştuğumuz dil. İsimlerimiz, geleneklerimiz… Hepsi ayrı ayrı kimliğimizi belirler. Biz, bu kimliklerin uyuşmadığı insanlarız. Taşıdığımız kimlik etnik ve tarihsel olarak farklı olduğumuz bir devletin kimliği olabiliyor. Konuştuğumuz dil ise atalarımızın dili olmayabiliyor. O halde biz kimiz? Biz, atalarımızın topraklarını...
https://www.alanvakfi.org.tr/kimlikBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-muTarihi yazanlar yapar. Tarihin gerçek aktörleri olan krallar, sultanlar, padişahlar, askerler, tüccarlar, zanaatçılar, din adamları, çiftçiler, köleler vs. “Şu yaşadıklarımızı, gördüklerimizi gelecek kuşaklara aktaralım” diyerek masa başına oturmadılar. Ya saraylarda görevli profesyonel yazıcılar oturup olan biteni emrinde çalıştığı kralın, sultanın, padişahın vs. hoşuna gidecek şekilde yazdılar ya da gezginler, tüccarlar, komşu ülkeler görevlileri...
https://www.alanvakfi.org.tr/tarih-ve-kimlikAlan Vakfı Yönetim Kurulu ve Alan Vakfı Ankara temsilciliği, olarak geçen hafta sonu Boyalık, Poyrazlı ve Karabacak köylerimizdeydik. Gezimizin sebebi ise Alan Vakfı öncülüğünde kurulan ve
https://www.alanvakfi.org.tr/guzel-insanlarla-guzel-seyler-yapmak-