NART DESTANLARI
Soslan'ın Doğumu
Bir gün Satana büyük bir nehrin kenarında çamaşır yıkıyordu. Üzerinde dağlıların kısa giysileri vardı. Nehrin öteki yakasında ise bir çoban sürüsüne su içiriyordu. Satana bembeyaz vücuduyla çok güzeldi ve çoban onu görür görmez yüreği hızla çarpmaya başladı. Hemen bir kayanın üzerine yattı ve orada kendi kendine rahatladı. Satana bu esnada ona bakıyordu ve o günden itibaren günleri saymaya başladı.
Gereken zaman geçtikten sonra Satana bir gurup Nart genci ile birlikte kayanın yanına gitti. Kayaya iyice yaklaştıkları sırada gençleri geri gönderdi ve kayanın kovuğundan bebeği çıkardı. Onu evine götürdü, büyüttü ve adını Soslan koydu.
Soslan büyümüştü. Bir gün Satana 'ya:
-Bana verdiğiniz yiyecekleri bir köpeğe verseniz daha iyi olur. En azından kapınızı korurdu, dedi.
Satana, bu sözlerin ne anlama geldiğini anlamadı. Kim bilir ne kadar zaman geçti aradan? Ancak Soslan bir ikinci kez:
-Bana verdiğiniz yiyecekleri bir köpeğe verin kapınızı korusun, dedi.
-Neden böyle konuşuyorsun, diye sordu Satana.
-Sizden Kutsal Kurdalegon'un vücuduma dişi kurt sütünden su vermesinden (çeliğe su vermek anlamında ç.n.) başka hiç bir şey istemiyorum!
Satana Kurdalegon'a gelmesi için haber gönderdi. Bu sırada Nartlar ve yarı tanrılar birlikte yiyip içiyorlardı. Kurdalegon davet üzerine geldi. Satana ona olanları anlattı ve:
-Soslan'a dişi kurt sütünden su vermemiz gerek, diye bitirdi sözlerini.
Kurdalegon derhal Soslan'ın boyunda bir çukur kazmaya başladı. Ancak Nartlar'ın belası Gateg'in oğlu Şırdon ne olup bittiğini hemen anladı ve Kurdalegon'a doğru koşarak:
-Ne utanmazlık, şuraya bakın hele Nart köyünün erkekleri, diye bağırdı, çukuru kimin için kazdığını bildiği halde onu dört parmak uzun kazıyor!
Kurdalegon telaşlandı, şaşırdı ve ölçüyü dört parmak kısalttı. Satana'ya dönerek:
-Şimdi Soslan'a su vereceğiz, dedi. Yüz torba odun kömürü ve yüz tulum dolusu kurt sütü hazırla bana.
Satana, yüz torba odun kömürünü çabucak buldu, ama yüz tulum kurt sütünü bulmak için ne yapacağını bilemiyordu. Urizmeg’e:
-Bana yüz tulum kurt sütü bul, dedi.
-Nasıl bulabilirim ki, diye sordu Urizmeg.
-Nasıl mı bulacaksın? Ben sana söyleyeceğim.
-Söyle öyleyse.
-Yedi yol ayrımında bir çadır kur. Ben sana bütün yiyecek çeşitlerinden getireceğim. Kim geçerse geçsin, insan ya da hayvan, bu yiyeceklerden ikram et ve ona sana kurt sütü gerektiğini söyle.
Urizmeg yedi yol ayrımına bir çadır kurdu ve Satana ona en lezzetli yiyeceklerden getirdi. Urizmeg, gelen geçen kim olursa olsun, herkese yiyeceklerden ikram etti ama ona kurt sütü gerektiğini söylediğinde yolcular şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar, onu deli sanıyorlardı.
Urizmeg çaresiz bir şekilde yedi yol ağzında bekleyip duruyordu. Bir gün dünyanın bütün köpeklerinin anası Silem'in açlıktan ölmek üzere ve koşarak geldiğini gördü. Ona da ikram etti yiyeceklerden.
-Burada ne arıyorsun, neden geldin buraya, diye sordu köpek.
-Bana kurt sütü gerek, diye yanıtladı. Bunun için buradayım.
-Bana tam bir hafta boyunca tüm istediğim yiyecekleri ver. Ben sana kurt sütü bulacağım.
-Pekâlâ, dedi Urizmeg ve Satana’ya haber göndererek köpeğin istediği yiyecekleri istetti.
"Sonunda aradığımı buldum" dedi Satana kendi kendine. Ardından köpeğin istediği yiyecekleri fazlasıyla gönderdi.
Bir hafta süren bu tedaviden sonra köpek Urizmeg’e:
-Şimdi etrafına sağlam çit çekilmiş bir ağıl yap.
Ağıl bittiği zaman köpek ormana doğru koşarak uzaklaştı ve yakaladığı kurtları doluncaya kadar getirip ağıla kapattı.
-Şimdi sağ onları, dedi Urizmeg’e.
-Nasıl yapabilirim bunu? Hemen parçalarlar beni...
Şilem gidip bir kurdu yakaladı, ense derisinden ağzına alarak ağıldan dışarı çıkardı ve Urizmeg’e getirdi. Kurdun ensesi köpeğin ağzında iken Urizmeg kurdun sütünü sağabildi. Sağım işi bitince kurdu serbest bırakıyorlardı. Köpek bütün kurtları aynı şekilde taşıyıp sağması için Urizmeg'in önüne getirdi. Böylece yüz tulum kurt sütüyle dolduruldu.
Satana yüz tulum dolusu kurt sütünü de elde edince Soslan’ı derince bir dere yatağına yatırdılar. Etrafını odun kömürü ile iyice kapattılar, kömürleri tutuşturdular ve yüz tane demirci körüğünü çalıştırmaya başladılar. Bir süre sonra Satana Kurdalegon'a:
-Bak, gülmeye başladı mı, diye sordu.
Kurdalegon baktı, ancak çocuk gülmüyordu. Körükleri daha hızlı çalıştırdılar ve bir süre sonra Kurdalegon tekrar baktı, bu kez çocuk gülüyordu.
Derhal yüz tulum dolusu kurt sütünü Kurdalegon’un önceden açtığı çukura boşalttılar. Kurdalegon ateşte nar gibi kızaran Soslan’ı alıp sütün içine attı. Ancak çukur dört parmak kısa geliyordu. Soslan çukura boylu boyunca uzanamadığı için dizlerini biraz kırmak zorunda kaldı, bu nedenle de dizleri dışarıda kaldı ve sertleşmedi. Nihayet Soslan ayağa kalktığında vücudu artık çelikleşmişti. Tabii dizleri hariç! Dizleri sütün içine girmediği için olduğu gibi kaldı.
Notlar:
-Nartlar'ın en ünlü kahramanlarından olan Soslan, Kuzey Kafkasya'da Şauşereg (Sosrıko) adıyla, Tatarlar'da Sosruko, Abhazlar'da Şausirka, Çeçen-înguşlar'da Soska Solsa olarak bilinir. Doğumuna ilişkin anlatılanlar çok değişiklikler gösterir.
-Şırdon'un Soslan’a olan düşmanlığı cinayete kadar varacaktır.
-Daha başka hiç bir hikâyede "dişi kurt sütü ve Silem’e'' rastlamadım.