Dil, tarih ve kültür ulusların varoluşlarının temelidir. Bizim gibi “muhacir” topluluklar yabancı topraklarda kimlikleriyle var olabilmeleri için kendi dilini, tarihini ve kültürünü yaşatmak zorundadırlar. “Muhacir” istediği kadar kendini asimile olmuş, değişmiş, dönüşmüş, yeni bir kimlik sahibi olmuş olarak görürse görsün ata dilinden, tarihinden ve kültüründen kopamaz. Dil, tarih ve kültür genetik kavramlar değildir ama dededen babaya, babadan...
https://www.alanvakfi.org.tr/muhacir-olmakKafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariBæræg bæræg læcı çıjg, ægær bæræg kudzı çıjg. Sabırlı olan Adam kızı olur aşırı sabreden köpek kızı. (Fazla sessiz kalıp tahammül eden kadın övüleceğine hakarete uğrar.) DE. Xoyı jærdæ æfşmærmæ, æfşmærı jærdæ avd hoxmæ (qædmæ). Kız kardeşin kalbi erkek kardeşte, erkek kardeşin kalbi yedi dağda (ormanda). DE.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiye-osetlerinin-kullandigi-osetce-atasozleriYirmi birinci yüzyılda birlikte yürüdüğümüz bu Covid’li günlerde kaç kere oturup dinlediğim bu parça, beni her seferinde kâh bir kuş misali Kafkas Dağlarının zirvesine taşıdı, kâh bir atın yelesindeki rüzgarla Kuban ovalarında yol aldırdı. Ama her seferinde, müzik bitti ve gerçek dünyaya geri döndüm. Kaç kere sordum bu soruyu bilmiyorum, nereye doğru gidiyoruz biz? Sonumuz ne olacak? Bir sonraki yüzyıla Oset, Adige, Abaza kültürü taşınabilecek mi?...
https://www.alanvakfi.org.tr/-tarhadibalasTüm dünyayı sarsan Corona virüs salgınının bizim küçücük Osetya’mıza ulaşması kaçınılmazdı. Nitekim tüm dünyada olduğu gibi Osetya’da da vakalar görülmeye başlandı. Nisan ayı başlarında, Kuzey Osetya’dan (Alanya) arandım, Cumhurbaşkanı Bitarov’un talimatı ile aradıklarını, Corona virüs için, doktor önlüğüne ve maskesine ihtiyaçları olduğunu, Türkiye’den satın almak istediklerini, benim ve Şerif Kanık abimizin uygun firma bulma konusunda...
https://www.alanvakfi.org.tr/kardesten-kardese-Gürcü ordusu 7 Ağustos’ta Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e girerken Osetlerin direniş için ne kadar kararlı olduğunu hafife almıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/der-spiegel-gurcu-tanklari-oset-genclerine-karsiİnguş dilinde adı Galmu olan Kambılevkeyı suyunun kenarındaki ağaçların altında Oset Batehbojıkau köyünden ve İnguş Tojıhay köyünden gençler toplanmış eğleniyorlar. Aralarında güreşiyorlar. Ahmet ile Said hem yaşça büyüktürler hem de sıkı güreşçilerdir.
https://www.alanvakfi.org.tr/dostluk-ve-ahde-vefa-uzerine1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Halis abiyi kaybedeli iki yıl oldu. Bazı insanlar, kaybettikleri bir yakının mezarına gider ve o kişi sanki yaşıyormuş gibi onunla konuşurlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/halis-abinin-ardindan-Alan Vakfı Yönetim Kurulu ve Alan Vakfı Ankara temsilciliği, olarak geçen hafta sonu Boyalık, Poyrazlı ve Karabacak köylerimizdeydik. Gezimizin sebebi ise Alan Vakfı öncülüğünde kurulan ve
https://www.alanvakfi.org.tr/guzel-insanlarla-guzel-seyler-yapmak-