Eskiden sadece Osetler değil bütün Kafkas halkları ruhların ölümsüzlüğüne yani ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bundan dolayı da insanın yaşarken bir kuleye, ölünce de bir mezara ihtiyacı olduğunu savunurlardı. Her ailenin kendine ait bir mezarı vardı. Hatta burada yaşayan halklar için mezar o kadar önem taşıyordu ki, evlilik tekliflerinde bile damat adayına aile mezarları olup olmadığı sorulurdu. Cevap hayır ise teklif reddedilerek, kız...
https://www.alanvakfi.org.tr/olum-evleriOsetler, son ikiyüz yıldan uzun bir süre boyunca büyük sosyo-politik değişmelerin yaşandığı çağlar boyunca atalarıyla olan bağlarını, geleneklerini ve törelerini korumayı başardılar. Oset Sofra Görgü Kuralları ( yakışır / yakışmaz; yapılmalı / yapılmamalı ) oldukça ayrıntılı kurallarıyla belki de bunların en ilginç ve önemli olanlarındandır. Bu gelenekler komşu köyler arasında ya da belirli bir topluluğun kökenine bağlı olarak küçük...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-davet-yemegi-gelenek-ve-kurallari-birinci-bolum-Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını elde eden Gürcistan 1989’da Güney Osetya’ya silahlı saldırılar düzenlemeye başlamıştır. Zaten Gürcü yönetiminin Gürcü olmayan uluslara ve etnik unsurlara karşı baştan beri son derece hoşgörüsüz aşırı ulusçu, şoven ve tehditkâr tutumu söz konusuydu.
https://www.alanvakfi.org.tr/guney-osetyanin-kronolojik-siyasi-tarihiYandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesiKafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariBiz Kafkasya'da henüz "feodalizmi" dahi yasamamışken "Rus sömürgeci kapitalizmi" tarafından yaşadığımız topraklardan koparıldık ve yaban ellerini kendimize "vatan" edindik. 19'ncu yüzyıl başlarında Kuzey Kafkasya halklarının ezici çoğunluğu feodalizm öncesine dayanan kısmen köleci kısmen askeri demokratik toplumlardı. Tarım üretimi yok denecek kadar az, mal ticareti yok, kendi ihtiyacı kadar hayvancılık, avcılık ve esas olarak yağma, talan (akıncılık) ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/iyilesmeyen-yara-1864Oset alfabesi Oset dilinin yazılmaya başladığı dönemlerden bu yana bir çok farklı alfabeden sonra 1935 senesinden beri hafif modifiyeli kiril alfabesi olarak kullanılmaktadır. Oset dili iki ana lehçeye ayrılır: İron lehçesi ve Digoron lehçesi. Digoron lehçesi daha arkaik olsa da Osetya Özerk Cumhuriyetinin yaygın ve edebi dili İron lehçesi üzerine kurulmuştur. Oset dilince yazılmış ilk kitap 1798 senesinde yine İron lehçesi kullanılarak basılan Rus-ortodoks...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerin-yazi-tarihiMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-haftaRoma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-Genellikle Kafkasya’nın dağlık bölgesinin ortasında yaşayan, yaklaşık 600 bin kişilik küçük bir halk olan Osetler hakkında belki de dünyanın bir çok ülkesinde birbirinden farklı yüzlerce kitap, bilimsel makale yazılmıştır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-kimlerdirMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelotaKafkasya’nın en eski halklarından biri olan Oset'ler bu bölgenin tam kalbini oluşturan topraklarda -Ana Kafkas Sıradağı'nın merkez kısmının her iki tarafinda bulunan dağ boğazlarıyla onlara bitişik düzlüklerde yaşamaktadırlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/dunden-bugune-osetlerin-tarihiIştır Nıhas kelimesini, kurum kuruluş amacına uygun tercüme ettiğimizde "Büyüklerin Sözü" diye çevirebiliriz. Biraz daha anlaşılır kılmak istersek, Istır Nıhas aslında bir halk meclisi.
https://www.alanvakfi.org.tr/istir-nihas-kongresiHalis abiyi kaybedeli iki yıl oldu. Bazı insanlar, kaybettikleri bir yakının mezarına gider ve o kişi sanki yaşıyormuş gibi onunla konuşurlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/halis-abinin-ardindan-