Eskiden sadece Osetler değil bütün Kafkas halkları ruhların ölümsüzlüğüne yani ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bundan dolayı da insanın yaşarken bir kuleye, ölünce de bir mezara ihtiyacı olduğunu savunurlardı. Her ailenin kendine ait bir mezarı vardı. Hatta burada yaşayan halklar için mezar o kadar önem taşıyordu ki, evlilik tekliflerinde bile damat adayına aile mezarları olup olmadığı sorulurdu. Cevap hayır ise teklif reddedilerek, kız...
https://www.alanvakfi.org.tr/olum-evleriKonu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmaliYandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesiÖlüler Ülkesinin hakimi. Adı konusunda belirsizlik hakimdir, muhtemelen Bora-ştir, -ştur "Büyük Bora" nın bozulmuş halidir.
https://www.alanvakfi.org.tr/barastir-oluler-ulkesinin-hakimiBiz Kafkasya'da henüz "feodalizmi" dahi yasamamışken "Rus sömürgeci kapitalizmi" tarafından yaşadığımız topraklardan koparıldık ve yaban ellerini kendimize "vatan" edindik. 19'ncu yüzyıl başlarında Kuzey Kafkasya halklarının ezici çoğunluğu feodalizm öncesine dayanan kısmen köleci kısmen askeri demokratik toplumlardı. Tarım üretimi yok denecek kadar az, mal ticareti yok, kendi ihtiyacı kadar hayvancılık, avcılık ve esas olarak yağma, talan (akıncılık) ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/iyilesmeyen-yara-1864Bazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-mu1860 yılında Kafkasya'dan kara yoluyla gelen göçmenlerden İnal Kanukov, ki göç sırasında 9 yaşındaydı, ailesiyle beraber geri döndükten sonra "Dağlı Göçmenler" adlı anı kitabında göçün hikayesini yazdı. Gelirken çekilen zorluklar, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklardan ölenler, yerli halkın çıkardığı zorluklar vs. detaylı olarak anlatılır kitapta. Dilini dahi bilmedikleri bir dağ köyünde mola verirler ve yazarın 12 - 13 yaşlarındaki ablası...
https://www.alanvakfi.org.tr/sit-tibi-terre-levisM.Ö.300'den M.S.1000'e Allenler veya Alanlar ya da Alani, batının yazılı tarihine ilk kez Romalı ordu komutanlarının raporları ile Roma sahne ve edebiyatı yoluyla girdi.
https://www.alanvakfi.org.tr/alan-tarihi-ve-kafkaslarOsetçe'de ocak ayının bir diğer adı da “Tencı Mey” dir. Kışın ortancı ayı olan bu ayda havalar çok soğuduğu için Osetler bu aya çatırdayan, çatlayan anlamında “Tencı Mey” de derler.
https://www.alanvakfi.org.tr/tenci-mey-Kafkasya’nın en eski halklarından biri olan Oset'ler bu bölgenin tam kalbini oluşturan topraklarda -Ana Kafkas Sıradağı'nın merkez kısmının her iki tarafinda bulunan dağ boğazlarıyla onlara bitişik düzlüklerde yaşamaktadırlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/dunden-bugune-osetlerin-tarihiVakfımızda dün akşam, Osetya’dan misafirimiz halk dansları hocası Tibiltı Kristina ile düğünlerde oynamayı öğrenmek isteyen gençlerimize yönelik kaft çalışması yaptık.
https://www.alanvakfi.org.tr/tibilti-kristina-ile-kaft-calismasi