Konu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmali1893 yılında Vladikafkas’da açılan Kuzey Osetya-Alanya Ulusal Müzesi Kuzey Kafkasya’nın en eski müzelerinden biridir. Müze’nin 12 şubesi, kütüphanesi ve bilimsel arşivi mevcut. Müze’nin ana binasının 1990’ların başında başlayan restorasyonu yarıda kalmış ve bina yıllar içinde önce metruklaşmış sonra da Portal Sanat Çevresi’nden genç sanatçıların mekanı olmuştu. Müze ise faaliyetlerine şehir merkezindeki bir konakta sadece geçici sergilerle...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-ulusal-muzesi-acildi-Bazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-muYerleşik tarım toplumlarında neden akraba evlilikleri yaygındır da göçebe, avcı ve savaşçı toplumlarda “yasak” tır? Bizler çoğu kez, “Bizde akraba evliliği yasaktır” deriz ve bundan da çaktırmadan bir övünme payı çıkarırız; ama haksız da sayılmayız. Modern tıp bilimi akraba evliliklerinden olan çocukların “yabancı” ile evliliklerden olan çocuklara göre bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olduğunu ve gerek doğuştan gerekse sonradan bazı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bizde-akraba-evliligi-neden-yasaktirMilattan sonra ikinci yüzyılda Orta Asya steplerinin göçebe kavimleri Hindukuş Dağları’nı geçerek bugünkü İran içindeki kentleri yağmaladılar. Taktikleri çok sayıda atlı savaşçı, yanan oklar ve saldırıdan oluşuyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/ortacag-avrupasinda-feodal-sosyal-yapinin-kokenleriÖzelde Çerkesler genelde Kuzey Kafkasyalılar "seçilmiş halklar" falan değil. Övünmeler ve gurur duymaların bir sınırı olmalı. Bu biraz da tipik bir diaspora psikolojisidir; kaybedilen her şey değerlidir, eşsizdir. Farklı bir kültürün taşıyıcılarıyız; tamam da bu kültür başka halkların kültürlerinden üstün değil, sadece farklı... Bu farklılık da bizlerin kapitalistleşme, kentleşme, modernleşme sürecine geç girmemizden ileri gelmektedir. Feodal...
https://www.alanvakfi.org.tr/secilmis-halklarTarihi yazanlar yapar. Tarihin gerçek aktörleri olan krallar, sultanlar, padişahlar, askerler, tüccarlar, zanaatçılar, din adamları, çiftçiler, köleler vs. “Şu yaşadıklarımızı, gördüklerimizi gelecek kuşaklara aktaralım” diyerek masa başına oturmadılar. Ya saraylarda görevli profesyonel yazıcılar oturup olan biteni emrinde çalıştığı kralın, sultanın, padişahın vs. hoşuna gidecek şekilde yazdılar ya da gezginler, tüccarlar, komşu ülkeler görevlileri...
https://www.alanvakfi.org.tr/tarih-ve-kimlikMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelota