OSET BÜYÜKLERİ / ÜNLÜ OSETLER
Atsetı Mehmet Güneş / Ацæты Мехмет (Мæхæмæт) (1926-1973)
Sanırım bir çoğunuz Mehmet Güneş adını ilk kez duydunuz.
Bir kısmınız ise, belki sadece adını duydu.
Genç sayılacak bir yaşta. 48 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti.
Kısacık hayatına çok şey sığdırdı.
1926 yılında doğdu. Atsete sülalesine mensuptu. Urıjmegate'lerin (Kuşate) yeğeniydi.
İlkokul dışında okuma imkanı olmadı.
Bu açığını çok okuyarak, araştırarak, kendini geliştirerek kapattı.
Kısacık hayatına sığdırdıklarını sıralarsak,
1953 yılı Türkiyesini ve Sivas Şarkışla şartlarını düşünün
Şarkışla da yirmi altı yaşında bir genç düşünün
O dönemin Şarkışla'sında
"Demokrat Şarkışla " gazetesini yayınladı,
Evliya Çelebi'nin Çerkezistan Notlarını yayınladı,
" Zamanı İsmet " adıyla ikinci bir kitap yayınladı,
Kuzey Kafkasya dergisinde makaleler yayınladı,
Şiirler yazdı,
Çoğu kimse Kosta'nın adını dahi bilmezken Hetegatı Kosta çevirileri yaptı.
İnsanlarımız, 1960'lı yıllarda köylerden büyük şehirlere göç etmeye başlayınca Kültürel anlamda gelecekteki tehlikeyi ilk o gördü.
İnsanlarımızın İstanbul'da hep bir arada yaşayarak geleneklerini sürdürecekleri bir mahalle hayal etti.
Hayal etmekle kalmadı "Kafkas Yapı Kooperatifi"ni kurdu, hayata geçirdi.
Gençlerimizin zaman geçirdiği "Lokal" isimli kahvenin gençlerle, büyükler diye iki kısımdan oluşmasını,
Gençlerin büyükler kısmına geçerek onlara hizmet etmesini,
Büyüklerin bu yapı içinde gençlere örnek olup yol göstermesini, bu "Lokal" in bir kütüphanesinin olmasını, hayal etti.
İnsanları okumaya, araştırmaya yönlendirdi.
Cebindeki son parayı, sahipsiz bir hastaya vererek Taksim'den, Çağlayan'a kadar yürüyerek gelecek kadar yardımseverdi.
Elbeg'lerden Naciye Güneş ile evlendi.
Bir erkek üç kız çocuğu babasıydı.
Döneminin çok ötesini görebiliyordu,
Çevresinde çok sevilen bir insan olarak yaşadı.
Son kalp krizini geçirdiğinde, kendisini hastahaneye götüren kayınbiraderine boşa çabaladığını söyleyecek kadar, ölümü metin bir şekilde karşıladı.
Genç sayılacak yaşta bu dünyadan ayrılırken (Ocak 1973), önemli olanın uzun değil anlamlı yaşamak olduğunu gösterdi.
Sadrettin Kuşoğlu