Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını elde eden Gürcistan 1989’da Güney Osetya’ya silahlı saldırılar düzenlemeye başlamıştır. Zaten Gürcü yönetiminin Gürcü olmayan uluslara ve etnik unsurlara karşı baştan beri son derece hoşgörüsüz aşırı ulusçu, şoven ve tehditkâr tutumu söz konusuydu.
https://www.alanvakfi.org.tr/guney-osetyanin-kronolojik-siyasi-tarihiYandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesiKafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-muSarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-Roma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-1818 ilkbaharında Osetya’nın Tagaur bölgesinde Kunduhatı Alhast’ın 5. erkek çocuğu olarak dünyaya gelen Musa henüz on iki yaşındayken amanat (soylu ailelerden alınan rehine) olarak Petersburg’a bir askeri okula gönderilmişti. 1836’da süvari asteğmeni rütbesiyle mezun olduktan sonra 1841’de yüzbaşılığa terfi etti. 1848’de Kafkasya Genel Valisi Mihail Vorontsov’un verdiği özel bir görev ile İmam Şamil’le barış görüşmeleri yürüttü, fakat olumlu...
https://www.alanvakfi.org.tr/musa-kunduk-1818-1889-Genellikle Kafkasya’nın dağlık bölgesinin ortasında yaşayan, yaklaşık 600 bin kişilik küçük bir halk olan Osetler hakkında belki de dünyanın bir çok ülkesinde birbirinden farklı yüzlerce kitap, bilimsel makale yazılmıştır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-kimlerdirTarihi yazanlar yapar. Tarihin gerçek aktörleri olan krallar, sultanlar, padişahlar, askerler, tüccarlar, zanaatçılar, din adamları, çiftçiler, köleler vs. “Şu yaşadıklarımızı, gördüklerimizi gelecek kuşaklara aktaralım” diyerek masa başına oturmadılar. Ya saraylarda görevli profesyonel yazıcılar oturup olan biteni emrinde çalıştığı kralın, sultanın, padişahın vs. hoşuna gidecek şekilde yazdılar ya da gezginler, tüccarlar, komşu ülkeler görevlileri...
https://www.alanvakfi.org.tr/tarih-ve-kimlikFidel Castro 90 yaşında veda etti. Kuşkusuz Castro 20. yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biriydi. Tv’lerde, basında Castro’nun hayatı ve onunla özdeşleşen Küba devrimi çok konuşuluyor ve daha uzun yıllar konuşulacak.
https://www.alanvakfi.org.tr/1962-kuba-krizi-castro-ve-oset-issa-plievGürcü ordusu 7 Ağustos’ta Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e girerken Osetlerin direniş için ne kadar kararlı olduğunu hafife almıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/der-spiegel-gurcu-tanklari-oset-genclerine-karsiMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelotaHohag’da son zamanlarda, özel olarak yerel anadilde eğitim tartışmalarından çıkan, RF’deki federalizm / üniterizm tartışmaları çerçevesinde ulusal dil ve kimliklerin korunup geliştirilmesi konusunu ele aldık.
https://www.alanvakfi.org.tr/federalizm-restorasyon-Kısa adıyla SOİGSİ diye bilinen ve Abaytı Vaso Enstitüsü diye de anılan, tarih ve sosyal bilimler alanında araştırmalar yapan bir kurum. Altmıştan fazla akademisyenin çalıştığı bir yer. Kuzey Osetya – Alania’nın yüz akı kurumlarından birisi konumunda. Alan Vakfı olarak dört yıldır kendileri ile yakın işbirliği içinde çalışıyoruz.
https://www.alanvakfi.org.tr/soigsi-abayti-vaso-enstitusu-ziyaretiOsetler için geleneksel sofra hiçbir zaman sadece yemek yeme, içme ve sohbet etme yeri değildir. Sofra bir ritüeldir ve yaşam ve davranış kuralları sıkı sıkıya bağlıdır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-sofra-kulturu1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Tarihçi Mairbek Vachagaev, Ankara'daki Alan Kültür ve Yardım Vakfı üyesi Hayri Ata ile 19. yüzyılın ikinci yarısında Osetlerin toplu olarak Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesinin nedenlerini içeren ropörtajı.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiyede-osetler-hayri-ata-roportaji