Dil, tarih ve kültür ulusların varoluşlarının temelidir. Bizim gibi “muhacir” topluluklar yabancı topraklarda kimlikleriyle var olabilmeleri için kendi dilini, tarihini ve kültürünü yaşatmak zorundadırlar. “Muhacir” istediği kadar kendini asimile olmuş, değişmiş, dönüşmüş, yeni bir kimlik sahibi olmuş olarak görürse görsün ata dilinden, tarihinden ve kültüründen kopamaz. Dil, tarih ve kültür genetik kavramlar değildir ama dededen babaya, babadan...
https://www.alanvakfi.org.tr/muhacir-olmak
Oset aydınları halkı aydınlatma uğraşı veriyor, Oset dilini ve edebiyatını geliştirmeye çabalıyorlardı. Osetya'nın aydın okumuş kadın ve kızları da bu harekete katılmakta gecikmediler.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-edebiyati-1Hiç düşündünüz mü? Kaç kimliğimiz var. Ait olduğumuz millet, kimliğini taşıdığımız devlet. Yaşadığımız toprak, konuştuğumuz dil. İsimlerimiz, geleneklerimiz… Hepsi ayrı ayrı kimliğimizi belirler. Biz, bu kimliklerin uyuşmadığı insanlarız. Taşıdığımız kimlik etnik ve tarihsel olarak farklı olduğumuz bir devletin kimliği olabiliyor. Konuştuğumuz dil ise atalarımızın dili olmayabiliyor. O halde biz kimiz? Biz, atalarımızın topraklarını...
https://www.alanvakfi.org.tr/kimlik
Yandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesi
Bazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-mu
Sarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-Yirmi birinci yüzyılda birlikte yürüdüğümüz bu Covid’li günlerde kaç kere oturup dinlediğim bu parça, beni her seferinde kâh bir kuş misali Kafkas Dağlarının zirvesine taşıdı, kâh bir atın yelesindeki rüzgarla Kuban ovalarında yol aldırdı. Ama her seferinde, müzik bitti ve gerçek dünyaya geri döndüm. Kaç kere sordum bu soruyu bilmiyorum, nereye doğru gidiyoruz biz? Sonumuz ne olacak? Bir sonraki yüzyıla Oset, Adige, Abaza kültürü taşınabilecek mi?...
https://www.alanvakfi.org.tr/-tarhadibalas
Oset soyadlarının eski şekline geri dönüş meselesi uzun bir süredir tartışılmaktadır. Güney Osetya vatandaşlarının soyadlarının çoğu hala sonuna eklenen Rus “-ev” ya da “-ov” eklerinden oluşmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/koklere-dogru-uzmanlarin-oset-soyadlarina-donus-uzerine-gorusleriSizce bizim gibi diasporada yaşayan kaç millet vardır? Asyalılar yaşam kalitelerini yükseltmek için dünyaya yayılmışlardı. Özelikle “Vahşi Batı” ve California’daki Altın’a hücum noktasında Çinli göçmenler, o kadar fazlaydı ki beyaz adam, gelen her çekik gözlüyü potansiyel linç objesi olarak görmeye başlamıştı. İbraniler, binlerce yıl önce sürgün edildikleri topraklara geri dönseler de bu süreçte dört bir yanda kök saldılar, iz bıraktılar....
https://www.alanvakfi.org.tr/lingua-est-gaudium-vitae-cetaw-nartGiriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicTarihi yazanlar yapar. Tarihin gerçek aktörleri olan krallar, sultanlar, padişahlar, askerler, tüccarlar, zanaatçılar, din adamları, çiftçiler, köleler vs. “Şu yaşadıklarımızı, gördüklerimizi gelecek kuşaklara aktaralım” diyerek masa başına oturmadılar. Ya saraylarda görevli profesyonel yazıcılar oturup olan biteni emrinde çalıştığı kralın, sultanın, padişahın vs. hoşuna gidecek şekilde yazdılar ya da gezginler, tüccarlar, komşu ülkeler görevlileri...
https://www.alanvakfi.org.tr/tarih-ve-kimlik
Hohag’da son zamanlarda, özel olarak yerel anadilde eğitim tartışmalarından çıkan, RF’deki federalizm / üniterizm tartışmaları çerçevesinde ulusal dil ve kimliklerin korunup geliştirilmesi konusunu ele aldık.
https://www.alanvakfi.org.tr/federalizm-restorasyon-
08 Ağustos 2008 tarihinde, Gürcistan devlet başkanı olan meczup, gündüz televizyonlarda barıştan dostluktan bahsettikten sonra gece yarısı Güney Osetyalı sivil halkın üstüne ağır
https://www.alanvakfi.org.tr/guney-osetyali-soydaslarimizi-rahmetle-aniyoruz-
Tarihçi Mairbek Vachagaev, Ankara'daki Alan Kültür ve Yardım Vakfı üyesi Hayri Ata ile 19. yüzyılın ikinci yarısında Osetlerin toplu olarak Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesinin nedenlerini içeren ropörtajı.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiyede-osetler-hayri-ata-roportaji