Oset aydınları halkı aydınlatma uğraşı veriyor, Oset dilini ve edebiyatını geliştirmeye çabalıyorlardı. Osetya'nın aydın okumuş kadın ve kızları da bu harekete katılmakta gecikmediler.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-edebiyati-1Kafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariİskitler’de ve daha sonrasında Sarmat ve Alanlar’da bir komutan ya da başarılı bir savaşçı öldüğünde zırhı, eşyaları ve en iyi elbiselerinin yanısıra atı da onunla beraber gömülürdü. Herodotus’un da bahsettiği bu törene “Atın Adanması Töreni” Bex Feldişın” denirdi.
https://www.alanvakfi.org.tr/atin-olene-adanmasi-toreni-bex-feldisinSarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-İstanbul Valiliği, Kadir Has Üniversitesi ve Şişli Belediyesi işbirliğinde yürütülen “İdeal Gençlik Merkezi” adlı Erasmus+ projesi kapsamında
https://www.alanvakfi.org.tr/ideal-genclik-merkezi-programi-duyurusu8 Mayıs 2019Saat 10 gibi enstitüye geldim ve Almanya’da ulaşamadığım kitapları buradaki kütüphanede buldum ve hemen çalışmaya başladım. Osetya’ya ilk gelişimde Alan Vakfı’nın vesilesiyle Osetya Kültür Bakanlığının düzenlediği Аланский След (‘Alanların izi’) isimli bir geziye katılıp son günümüzde işte bu enstitüye gelmiştik. O zaman tam da benim araştırma konularımla ilgilenen kişilerle tanıştım ve bu sefer de yine onlarla...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-2-haftaRoma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-БЕСЛАН НÆ AДÆMЫ РЫСТ У Нæферохкоттам, нæферохкæндзыстæм Dünya üzerinde yaşayan her toplumun acı günleri vardır. Bu acılı günler, o toplumun ortak hafızasına işlenir ve unutulmaz. Biz Osetler’in tarihinde de acı dolu günler, maalesef fazlasıyla vardır. Timur'dan başlar, Gürcü saldırısına kadar gelirsiniz ama Beslan dendiği anda, bizim yüreğimiz daralır, boğazımız düğümlenir, yüzümüze hüzün düşer, acımızı...
https://www.alanvakfi.org.tr/gunlerden-beslan-yureklerde-beslan-Geçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-haftaMilattan sonra ikinci yüzyılda Orta Asya steplerinin göçebe kavimleri Hindukuş Dağları’nı geçerek bugünkü İran içindeki kentleri yağmaladılar. Taktikleri çok sayıda atlı savaşçı, yanan oklar ve saldırıdan oluşuyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/ortacag-avrupasinda-feodal-sosyal-yapinin-kokenleriSevgili gençler, Bir iyi, bir de kötü haberimiz var. İyi haberimiz, Osetya da gençlik festivaline katılım daveti aldık.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetya-yolcusu-gencler-M.Ö. VI. yüzyılda devletleşen İskitler, Kafkas sıradağlarının her iki tarafına da yerleşmiş ve askeri yolları, Kuzey Kafkasya ve Transkafkasya toprakları boyunca uzanmıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/12-22-haziran-1920-soykirimi-gurcistan-nazizmiDönemin SSCB coğrafyasında genelde "Büyük Vatanseverlik Savaşı" olarak anılan 2. Dünya Savaşı sırasında Oset halkı, dönemin Sovyetler Birliği'ni oluşturan halkların birçoğu
https://www.alanvakfi.org.tr/ikinci-dunya-savasinda-osetlerKafkasya’nın en eski halklarından biri olan Oset'ler bu bölgenin tam kalbini oluşturan topraklarda -Ana Kafkas Sıradağı'nın merkez kısmının her iki tarafinda bulunan dağ boğazlarıyla onlara bitişik düzlüklerde yaşamaktadırlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/dunden-bugune-osetlerin-tarihiOsetlerin esas milli içkisi, dualarımızı eşliğinde yaptığımız BEGENI (Oset Birası) olsa da damıtma sonucu elde edilen sert bir milli içkimiz daha var: ARAK.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-ulusal-ickisi-arak-yapimi-Iştır Nıhas kelimesini, kurum kuruluş amacına uygun tercüme ettiğimizde "Büyüklerin Sözü" diye çevirebiliriz. Biraz daha anlaşılır kılmak istersek, Istır Nıhas aslında bir halk meclisi.
https://www.alanvakfi.org.tr/istir-nihas-kongresiOsetler için geleneksel sofra hiçbir zaman sadece yemek yeme, içme ve sohbet etme yeri değildir. Sofra bir ritüeldir ve yaşam ve davranış kuralları sıkı sıkıya bağlıdır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-sofra-kulturuKafkas Dağları'nın iki tarafında yerleşik 500 bin Oset (Osetçe'de İron) yaşar. Osetler, Kafkasya'nın yerlileri ile, bir Hint-İran dili konuşan ve Hint-Avrupa göçmenleri olan Alanların karışmasından oluşmuştur. Osetlerin gerçek anavatanı Kuzey Kafkasya'dır ancak; bazı Osetler 16.yy'ın başından başlayıp, 17. ve 18. yy'lar boyunca Kafkas Dağları'nın Güney'ine göç ettiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-ve-oset-muzikal-gelenekleri1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Vakfımızda dün akşam, Osetya’dan misafirimiz halk dansları hocası Tibiltı Kristina ile düğünlerde oynamayı öğrenmek isteyen gençlerimize yönelik kaft çalışması yaptık.
https://www.alanvakfi.org.tr/tibilti-kristina-ile-kaft-calismasiGençlerimiz bu akşam Türkiye'ye giriş yaptılar. Bu gece Hopa da konaklayıp yarın sabah erkenden Samsun'a doğru yola çıkacaklar. Daha gidecek 600 kmye yakın yolları var.
https://www.alanvakfi.org.tr/portal-ekibi-turkiyeye-giris-yaptiAslında çok söze gerek yok. İki gündür sosyal medyada paylaşılanlar herşeyi anlatıyor.
https://www.alanvakfi.org.tr/tesekkur-disinda-yazacak-sey-kalmadiAbhaz Dernekleri Federasyonu ve Alan Kültür ve Yardım Vakfı Tarafından Hazırlanan; Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Kafkas Dernekleri Federasyonu ve Federasyonlarımıza Bağlı Derneklerce desteklenen kamuoyu duyurusu için kendilerine ulaşmakta geciktiğimiz ve ekteki duyuruya destek veren yeni kurumlar aşağıda sıralanmıştır. Duyarlılıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Şamil Vakfı Adige Khase-Çerkes Derneği Orhanlı...
https://www.alanvakfi.org.tr/kamuoyuna-duyurulurTarihçi Mairbek Vachagaev, Ankara'daki Alan Kültür ve Yardım Vakfı üyesi Hayri Ata ile 19. yüzyılın ikinci yarısında Osetlerin toplu olarak Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesinin nedenlerini içeren ropörtajı.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiyede-osetler-hayri-ata-roportaji