Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/geleneksel-oset-muzigi-ve-muzik-aletleriOsetler, son ikiyüz yıldan uzun bir süre boyunca büyük sosyo-politik değişmelerin yaşandığı çağlar boyunca atalarıyla olan bağlarını, geleneklerini ve törelerini korumayı başardılar. Oset Sofra Görgü Kuralları ( yakışır / yakışmaz; yapılmalı / yapılmamalı ) oldukça ayrıntılı kurallarıyla belki de bunların en ilginç ve önemli olanlarındandır. Bu gelenekler komşu köyler arasında ya da belirli bir topluluğun kökenine bağlı olarak küçük...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-davet-yemegi-gelenek-ve-kurallari-birinci-bolum-Konu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmaliİnsanlarda olduğu gibi kültürlerde de zamanla bazı değişimler ve farklılaşmaların olması normaldir. İnsan ait olduğu toplumun kültürünü alır. Bu kaçınılmazdır. Aynı kültürü benimseyen insanlar kendi içlerinde aynı davranışı sergilerler. Böylece kültürel bir bütünlük oluşmuş olur. Fakat bireyin ait olduğu kültürel unsurların tamamını benimsemesi mümkün değildir. Eğer böyle olsaydı kültürün gelişmesinden söz edilemezdi. Bu nedenle bir...
https://www.alanvakfi.org.tr/tercih-meselesiYandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesiOsetya'yı bu yaşıma kadar hep fotoğraflar ve videolardan görmekle yetinmiştim. Bu sefer gidip canlı canlı görecek olmak aylar öncesinden heyecanlanmama sebep oldu. Sonunda beklenen o gün geldi çattı; işte Osetya'dayız! Mineralny Vody'e vardığımızda hava aydınlanmak üzereydi. Grup sorumlumuz Georgi bizi havaalanında karşıladı, otele doğru yola koyulduk. Herkeste bir yorgunluk… Ama heyecan dorukta… Otele vardık ve hiç dinlenmeden kendimizi Prospekt Mira'nın o...
https://www.alanvakfi.org.tr/anavatana-ziyaret-tsahilte-jansetSu tanrısı olan Donbettırlar, kadınlar ve kızlarından oluşuyordu. Deniz ve göllerde yaşarlardı.
https://www.alanvakfi.org.tr/donbettir-su-tanrisiBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-muMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-hafta8 Mayıs 2019Saat 10 gibi enstitüye geldim ve Almanya’da ulaşamadığım kitapları buradaki kütüphanede buldum ve hemen çalışmaya başladım. Osetya’ya ilk gelişimde Alan Vakfı’nın vesilesiyle Osetya Kültür Bakanlığının düzenlediği Аланский След (‘Alanların izi’) isimli bir geziye katılıp son günümüzde işte bu enstitüye gelmiştik. O zaman tam da benim araştırma konularımla ilgilenen kişilerle tanıştım ve bu sefer de yine onlarla...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-2-haftaYerleşik tarım toplumlarında neden akraba evlilikleri yaygındır da göçebe, avcı ve savaşçı toplumlarda “yasak” tır? Bizler çoğu kez, “Bizde akraba evliliği yasaktır” deriz ve bundan da çaktırmadan bir övünme payı çıkarırız; ama haksız da sayılmayız. Modern tıp bilimi akraba evliliklerinden olan çocukların “yabancı” ile evliliklerden olan çocuklara göre bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olduğunu ve gerek doğuştan gerekse sonradan bazı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bizde-akraba-evliligi-neden-yasaktirGeçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-haftaSizce bizim gibi diasporada yaşayan kaç millet vardır? Asyalılar yaşam kalitelerini yükseltmek için dünyaya yayılmışlardı. Özelikle “Vahşi Batı” ve California’daki Altın’a hücum noktasında Çinli göçmenler, o kadar fazlaydı ki beyaz adam, gelen her çekik gözlüyü potansiyel linç objesi olarak görmeye başlamıştı. İbraniler, binlerce yıl önce sürgün edildikleri topraklara geri dönseler de bu süreçte dört bir yanda kök saldılar, iz bıraktılar....
https://www.alanvakfi.org.tr/lingua-est-gaudium-vitae-cetaw-nartŞamil’in yenilgisinden sonra Kafkas halkları çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yıllardır sürdürdükleri kahramanca mücadelenin sonuna geldiklerini anladılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-hikayesi-neden-ve-nasil-geldikÖzelde Çerkesler genelde Kuzey Kafkasyalılar "seçilmiş halklar" falan değil. Övünmeler ve gurur duymaların bir sınırı olmalı. Bu biraz da tipik bir diaspora psikolojisidir; kaybedilen her şey değerlidir, eşsizdir. Farklı bir kültürün taşıyıcılarıyız; tamam da bu kültür başka halkların kültürlerinden üstün değil, sadece farklı... Bu farklılık da bizlerin kapitalistleşme, kentleşme, modernleşme sürecine geç girmemizden ileri gelmektedir. Feodal...
https://www.alanvakfi.org.tr/secilmis-halklarGiriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicGenellikle Kafkasya’nın dağlık bölgesinin ortasında yaşayan, yaklaşık 600 bin kişilik küçük bir halk olan Osetler hakkında belki de dünyanın bir çok ülkesinde birbirinden farklı yüzlerce kitap, bilimsel makale yazılmıştır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-kimlerdirOsetçe'de ocak ayının bir diğer adı da “Tencı Mey” dir. Kışın ortancı ayı olan bu ayda havalar çok soğuduğu için Osetler bu aya çatırdayan, çatlayan anlamında “Tencı Mey” de derler.
https://www.alanvakfi.org.tr/tenci-mey-MÖ. 8000’de Mezopotamya'nın bataklık ve sazlık topraklarını kurutup yaşanılır hale getiren ilk yerleşikler arasında Alanlar da vardı.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlarin-osetler-kokenleri-ve-inanclariKafkasya’nın en eski halklarından biri olan Oset'ler bu bölgenin tam kalbini oluşturan topraklarda -Ana Kafkas Sıradağı'nın merkez kısmının her iki tarafinda bulunan dağ boğazlarıyla onlara bitişik düzlüklerde yaşamaktadırlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/dunden-bugune-osetlerin-tarihiKuzey Osetya dağlarında 5 yıl boyunca seyahat ediyorum ve hala otantik yaşam tarzlarını koruyan yerel sakinlerin fotoğraflarını çekiyorum. Onlar, atalarınınkiyle aynı şekilde yaşıyorlar: dağların eteklerinde, Kafkasya'nın sert koşullarında, medeniyetin konforundan bilinçli olarak uzaklaşarak. 2012 yılından beri çalışmaya devam ettiğim ilk kişisel projem. Vatanımı, insanları ve geleneklerini anlatıyor. Bana destek olan herkese teşekkürler. Victor Ambalov...
https://www.alanvakfi.org.tr/igor-klepnevin-demir-adamlar-projesi1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Abhaz Dernekleri Federasyonu ve Alan Kültür ve Yardım Vakfı Tarafından Hazırlanan; Birleşik Kafkas Dernekleri Federasyonu, Çerkes Dernekleri Federasyonu, Kafkas Dernekleri Federasyonu ve Federasyonlarımıza Bağlı Derneklerce desteklenen kamuoyu duyurusu için kendilerine ulaşmakta geciktiğimiz ve ekteki duyuruya destek veren yeni kurumlar aşağıda sıralanmıştır. Duyarlılıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Şamil Vakfı Adige Khase-Çerkes Derneği Orhanlı...
https://www.alanvakfi.org.tr/kamuoyuna-duyurulurTarihçi Mairbek Vachagaev, Ankara'daki Alan Kültür ve Yardım Vakfı üyesi Hayri Ata ile 19. yüzyılın ikinci yarısında Osetlerin toplu olarak Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesinin nedenlerini içeren ropörtajı.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiyede-osetler-hayri-ata-roportaji