Eskiden sadece Osetler değil bütün Kafkas halkları ruhların ölümsüzlüğüne yani ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bundan dolayı da insanın yaşarken bir kuleye, ölünce de bir mezara ihtiyacı olduğunu savunurlardı. Her ailenin kendine ait bir mezarı vardı. Hatta burada yaşayan halklar için mezar o kadar önem taşıyordu ki, evlilik tekliflerinde bile damat adayına aile mezarları olup olmadığı sorulurdu. Cevap hayır ise teklif reddedilerek, kız...
https://www.alanvakfi.org.tr/olum-evleri1893 yılında Vladikafkas’da açılan Kuzey Osetya-Alanya Ulusal Müzesi Kuzey Kafkasya’nın en eski müzelerinden biridir. Müze’nin 12 şubesi, kütüphanesi ve bilimsel arşivi mevcut. Müze’nin ana binasının 1990’ların başında başlayan restorasyonu yarıda kalmış ve bina yıllar içinde önce metruklaşmış sonra da Portal Sanat Çevresi’nden genç sanatçıların mekanı olmuştu. Müze ise faaliyetlerine şehir merkezindeki bir konakta sadece geçici sergilerle...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-ulusal-muzesi-acildi-Oset aydınları halkı aydınlatma uğraşı veriyor, Oset dilini ve edebiyatını geliştirmeye çabalıyorlardı. Osetya'nın aydın okumuş kadın ve kızları da bu harekete katılmakta gecikmediler.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-edebiyati-13 yılın ardından yeniden anavatana gidiyorum. Yaşadığım mutluluk ve heyecan tarif edilemez. Minvodi’ye ulaştıktan sonra yolumuza minibüsle devam ettik. Artık heyecanımız daha da artmaya başlamıştı. Çünkü vatanımıza biraz daha yaklaşıyorduk kırmızı minibüsümüzle. Yolculuğumuz süresince uykuyla uyanıklık arasında etrafı izledik. Ama Osetya sınırlarına girdiğimizi anladığımızda gözlerimizdeki uykunun yerini merak almıştı. Otele geldiğimizde...
https://www.alanvakfi.org.tr/ben-geldim-yuregim-orada-kaldi-tsorita-sevvalBESLAN 1-3 EYLÜL 2004(...)Dr. Larisa Mamitova, bir ayağı ile basket potasının altına yerleştirilen bombanın fünyesini tutan silahlı teröristin çok yakınındadır. “Bir yanlışlık yaparsa diye gözümü ondan ayırmıyordum. Özellikle “nöbet” değişikliklerinde çok dikkatli bir şekilde davranıyorlardı…” Okulda beden eğitimi öğretmeni olan Alik Tsagolov diyabet hastasıdır ve açlıktan, susuzluktan ve ilaçlarını alamamaktan dolayı yarı baygın halde...
https://www.alanvakfi.org.tr/beslan-the-tragedy-of-school-no-1Tanınmış Oset yazar, profesyonel tercüman, gazeteci, eleştirmen. Nafi 1925 yılında Güney Osetya Kudarkom’daki Hardışer köyünde doğdu. Annesi Sofya ve babası Griş tarafından, Oset yaşam tarzı ve kültürüyle büyütüldü. Oset dilini güzel kullanmayı, ilk olarak annesinin yakını, Hugatı İnal ve Nanitı Ando'dan öğrendi. Kirovköyü ilkokuluna 6 yaşına başladı. Kuzey Osetya hava harp okuluna girdi. 1945 yılında savaş pilotu olarak mezun oldu.fakat...
https://www.alanvakfi.org.tr/cusoyti-nafi-1925-2017Kafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariOsetya'yı bu yaşıma kadar hep fotoğraflar ve videolardan görmekle yetinmiştim. Bu sefer gidip canlı canlı görecek olmak aylar öncesinden heyecanlanmama sebep oldu. Sonunda beklenen o gün geldi çattı; işte Osetya'dayız! Mineralny Vody'e vardığımızda hava aydınlanmak üzereydi. Grup sorumlumuz Georgi bizi havaalanında karşıladı, otele doğru yola koyulduk. Herkeste bir yorgunluk… Ama heyecan dorukta… Otele vardık ve hiç dinlenmeden kendimizi Prospekt Mira'nın o...
https://www.alanvakfi.org.tr/anavatana-ziyaret-tsahilte-jansetBir gün Satana büyük bir nehrin kenarında çamaşır yıkıyordu. Üzerinde dağlıların kısa giysileri vardı. Nehrin öteki yakasında ise bir çoban sürüsüne su içiriyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/soslanin-dogumuBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-muMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-hafta8 Mayıs 2019Saat 10 gibi enstitüye geldim ve Almanya’da ulaşamadığım kitapları buradaki kütüphanede buldum ve hemen çalışmaya başladım. Osetya’ya ilk gelişimde Alan Vakfı’nın vesilesiyle Osetya Kültür Bakanlığının düzenlediği Аланский След (‘Alanların izi’) isimli bir geziye katılıp son günümüzde işte bu enstitüye gelmiştik. O zaman tam da benim araştırma konularımla ilgilenen kişilerle tanıştım ve bu sefer de yine onlarla...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-2-haftaRoma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-Hadjı Umar yoksul bir Oset köylü ailesinin çocuğu olarak Vladikavkaz'a bağlı Olginski köyünde 15 Eylül 1903'te dünyaya geldi. Babası Mamşıratı Gior, annesi Alıkkatı Lija, erkek kardeşi Qansau ve kız kardeşi Dunya ile birlikte ekonomik zorluklar ve Çarlık rejiminin baskısı altında çok zor şartlarda bir yaşam sürdüler. Hadjı Umar'ın amcası Şahangeriy ünlü bir devrimci, toplum ve siyaset adamıydı. 1905'te Moskova'da oluşan silahlı ayaklanmaya aktif olarak...
https://www.alanvakfi.org.tr/mamsirati-haci-omer-Geçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-haftaBugün vakfımız da "Hişterler Günü" düzenledik. Hişterlerimiz (Büyüklerimiz) Sabah 11.00 gibi vakfımıza geldiler, birlikte kahvaltı yaptılar, derin derin sohbetler edip, eski güzel günleri andılar. Birbirini tanımayanlar tanıştı, yıllardır görüşmemiş olanlar görüşme imkanı buldular. Birbirlerine şaka yollu takılmalarını mutlulukla izledik ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan öğleden sonra vakfımızdan ayrıldılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/histerler-gunuŞamil’in yenilgisinden sonra Kafkas halkları çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yıllardır sürdürdükleri kahramanca mücadelenin sonuna geldiklerini anladılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-hikayesi-neden-ve-nasil-geldikMilattan sonra ikinci yüzyılda Orta Asya steplerinin göçebe kavimleri Hindukuş Dağları’nı geçerek bugünkü İran içindeki kentleri yağmaladılar. Taktikleri çok sayıda atlı savaşçı, yanan oklar ve saldırıdan oluşuyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/ortacag-avrupasinda-feodal-sosyal-yapinin-kokenleri4 Haziran 2019Geçen hafta karşılaştığım Kültür Bakanı Tsutsiti Aslan’ı bugün ziyaret edecektim ama beni Bakanlığa davet ettiği saati anlamakta biraz zorlandım. Çünkü yazışırken “fæşşixor” dedi. Digoron lehçesi ile “şexuar” kahvaltı demek. Bu nedenle beni bu kadar erken bir saatte çağırmasına şaşırmıştım. Daha sonra saat 3-4 arası gel diye açıklama yapınca anladım ki İronların “şexor (fæşşixor)”u ile Digoronların “şexuar”ı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-5-6-haftaGiriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicOsetler İran-Kafkas karışımı orijinli insanlardır.. Dilleri Hint-Avrupa dil ailesi gruplarından İran grubuna aittir…
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerin-kisa-tarihiGeçtiğimiz yıllarda bir Osetya seyahatinde sokak satıcısından satın aldığım bu “tarihi roman”ı daha önce de okumayı denedim ama anlamak zor geldiği için “ileride okurum” diyerek bir kenara koymuştum. Geçenlerde bir daha okumaya niyetlendim; hayret edilecek kadar kolay okudum ve hiç anlama sorunum olmadı. Size çok beğendiğim bu kitap hakkında bilgi vermek ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Romanın konusu, isminden de anlaşılacağı gibi, Kundukatı Musa...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-roman-terky-turkm-terekden-turkiyeyePazar günü vakfımız Sarıkamış kokuyordu, Bozat kokuyordu, Selim kokuyordu, Hamamlı kokuyordu, Hoşonteler, İstanbul dışında, Bursa'dan, İzmir’den, Yalova'dan Balıkesir'den, Muğla'dan bile geldiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/hosonte-sulale-gunuPolitikacı, toplum adamı ve yazar. 9 Mayıs 1886 yılında Kafkasya'da, Kuzey Osetya’nın Karaağaç köyünde Dıgur-Ældarların çocuğu olarak doğdu. Vladikavkas Lisesi'nde ve Petersburg Hukuk Fakültesi'nde öğrenim gördü. Daha öğrenci iken Petersburg'da yayınlanan ve Kafkasyalı aydınları çevresinde toplayan "V. Mzre Musulmantsva" (İslam Dünyasında) adlı gazetede Kafkasya ve Rusya'daki Müslüman halkların özgürlüğü için yürütülen mücadeleye...
https://www.alanvakfi.org.tr/alihan-kantemir-1886-1963Gürcü ordusu 7 Ağustos’ta Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e girerken Osetlerin direniş için ne kadar kararlı olduğunu hafife almıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/der-spiegel-gurcu-tanklari-oset-genclerine-karsiİnguş dilinde adı Galmu olan Kambılevkeyı suyunun kenarındaki ağaçların altında Oset Batehbojıkau köyünden ve İnguş Tojıhay köyünden gençler toplanmış eğleniyorlar. Aralarında güreşiyorlar. Ahmet ile Said hem yaşça büyüktürler hem de sıkı güreşçilerdir.
https://www.alanvakfi.org.tr/dostluk-ve-ahde-vefa-uzerineMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelotaÜnlü politikacı, yazar ve şair. Oset kökenli olan Sælıkkatı Ahmet, 1882 yılında Kuzey Osetya’nın Kurttatı Vadisinde Nogqæu köyünde doğdu. Babasının adı Nimbolat'dır. Stavropol Gimnazyumunu (1899) ve Moskova Üniversitesi Hukuk Fakültesini (1907) bitirdi. Üniversitede okurken devrimci düşüncelere ilgi duymaya başladı ve bir süre sonra Rusya Sosyal Demokrat Partisi'ne girdi. Partide bir dizi öğrenci derneğinin yöneticisi olarak önemli bir konuma geldi. Kurucu...
https://www.alanvakfi.org.tr/salikkati-ahmet-1882-1928Toplum ve siyaset adamı, yazar. 1899 yılında Kafkasya'nın Kuzey Osetya yöresinde doğdu. Orta öğrenimini Terekkale'de (Vladikafkas) yaptı. Petersburg'da gece okuluna devam etti (1916-1917). Rus devriminden sonra Kafkasya'nın önce Beyaz, sonra da Kızıl ordu tarafından işgali üzerine General Vrangel'in kuvvetleri ile birlikte Kırım'a geçti. Kırım'ında Bolşeviklerin eline geçmesi üzerine Türkiye'ye sığındı. 1922 yılında Çekoslovakya Hükümetinin Kafkasyalı...
https://www.alanvakfi.org.tr/barasbi-baytugan-1899-1986M.Ö. VI. yüzyılda devletleşen İskitler, Kafkas sıradağlarının her iki tarafına da yerleşmiş ve askeri yolları, Kuzey Kafkasya ve Transkafkasya toprakları boyunca uzanmıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/12-22-haziran-1920-soykirimi-gurcistan-nazizmiOsetlerin esas milli içkisi, dualarımızı eşliğinde yaptığımız BEGENI (Oset Birası) olsa da damıtma sonucu elde edilen sert bir milli içkimiz daha var: ARAK.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-ulusal-ickisi-arak-yapimi-Iştır Nıhas kelimesini, kurum kuruluş amacına uygun tercüme ettiğimizde "Büyüklerin Sözü" diye çevirebiliriz. Biraz daha anlaşılır kılmak istersek, Istır Nıhas aslında bir halk meclisi.
https://www.alanvakfi.org.tr/istir-nihas-kongresiSizlerle paylaşmak istediğim şey Oset kimliğinin on beş ayırıcı özelliğidir.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-kimligi1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Osetya'dan yola çıkan gençlerimizin son bir kaç günü biraz sıkıntılı ve maceralı geçti. Salı günü gece geç saatte Rize'ye vardılar. Yağmur altında seyahat edip yorulmuşlardı ve yağmur nedeniyle çadır kuramıyorlardı.
https://www.alanvakfi.org.tr/yurekli-gencler-yollarda