Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/geleneksel-oset-muzigi-ve-muzik-aletleriRuslar onlara Asetin der, Gürcü ve İnguşlar bazen Kuşha, bazen Os. Onlar, yani Kafkasların Alan ve İskit kavimlerinin bir parçası olan Osetler kendilerini gelenekleri ve dünya görüşleriyle tanımlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-edeli-100-yil-oldu-ama-asetinceyi-unutmadilarEskiden sadece Osetler değil bütün Kafkas halkları ruhların ölümsüzlüğüne yani ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bundan dolayı da insanın yaşarken bir kuleye, ölünce de bir mezara ihtiyacı olduğunu savunurlardı. Her ailenin kendine ait bir mezarı vardı. Hatta burada yaşayan halklar için mezar o kadar önem taşıyordu ki, evlilik tekliflerinde bile damat adayına aile mezarları olup olmadığı sorulurdu. Cevap hayır ise teklif reddedilerek, kız...
https://www.alanvakfi.org.tr/olum-evleriOsetler, son ikiyüz yıldan uzun bir süre boyunca büyük sosyo-politik değişmelerin yaşandığı çağlar boyunca atalarıyla olan bağlarını, geleneklerini ve törelerini korumayı başardılar. Oset Sofra Görgü Kuralları ( yakışır / yakışmaz; yapılmalı / yapılmamalı ) oldukça ayrıntılı kurallarıyla belki de bunların en ilginç ve önemli olanlarındandır. Bu gelenekler komşu köyler arasında ya da belirli bir topluluğun kökenine bağlı olarak küçük...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-davet-yemegi-gelenek-ve-kurallari-birinci-bolum-Konu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmaliOset dilindeki bütün seslerin toplamı 34 adettir. Bunların yedisi sesli (хъæлæсон), ikisi yarı sesli (зылангон æмхъæлæсон) ve 25’sı sessizdir (æмхъæлæсон).
https://www.alanvakfi.org.tr/birinciders3 yılın ardından yeniden anavatana gidiyorum. Yaşadığım mutluluk ve heyecan tarif edilemez. Minvodi’ye ulaştıktan sonra yolumuza minibüsle devam ettik. Artık heyecanımız daha da artmaya başlamıştı. Çünkü vatanımıza biraz daha yaklaşıyorduk kırmızı minibüsümüzle. Yolculuğumuz süresince uykuyla uyanıklık arasında etrafı izledik. Ama Osetya sınırlarına girdiğimizi anladığımızda gözlerimizdeki uykunun yerini merak almıştı. Otele geldiğimizde...
https://www.alanvakfi.org.tr/ben-geldim-yuregim-orada-kaldi-tsorita-sevvalBESLAN 1-3 EYLÜL 2004(...)Dr. Larisa Mamitova, bir ayağı ile basket potasının altına yerleştirilen bombanın fünyesini tutan silahlı teröristin çok yakınındadır. “Bir yanlışlık yaparsa diye gözümü ondan ayırmıyordum. Özellikle “nöbet” değişikliklerinde çok dikkatli bir şekilde davranıyorlardı…” Okulda beden eğitimi öğretmeni olan Alik Tsagolov diyabet hastasıdır ve açlıktan, susuzluktan ve ilaçlarını alamamaktan dolayı yarı baygın halde...
https://www.alanvakfi.org.tr/beslan-the-tragedy-of-school-no-1Kafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariBir gün Satana büyük bir nehrin kenarında çamaşır yıkıyordu. Üzerinde dağlıların kısa giysileri vardı. Nehrin öteki yakasında ise bir çoban sürüsüne su içiriyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/soslanin-dogumuMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-haftaSarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-Bæræg bæræg læcı çıjg, ægær bæræg kudzı çıjg. Sabırlı olan Adam kızı olur aşırı sabreden köpek kızı. (Fazla sessiz kalıp tahammül eden kadın övüleceğine hakarete uğrar.) DE. Xoyı jærdæ æfşmærmæ, æfşmærı jærdæ avd hoxmæ (qædmæ). Kız kardeşin kalbi erkek kardeşte, erkek kardeşin kalbi yedi dağda (ormanda). DE.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiye-osetlerinin-kullandigi-osetce-atasozleriSanırım bir çoğunuz Mehmet Güneş adını ilk kez duydunuz. Bir kısmınız ise, belki sadece adını duydu. Genç sayılacak bir yaşta. 48 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti. Kısacık hayatına çok şey sığdırdı. 1926 yılında doğdu. Atsete sülalesine mensuptu. Urıjmegate'lerin (Kuşate) yeğeniydi. İlkokul dışında okuma imkanı olmadı. Bu açığını çok okuyarak, araştırarak, kendini geliştirerek kapattı. Kısacık hayatına...
https://www.alanvakfi.org.tr/kisa-bir-omur-buyuk-bir-adam-mehmet-gunesYerleşik tarım toplumlarında neden akraba evlilikleri yaygındır da göçebe, avcı ve savaşçı toplumlarda “yasak” tır? Bizler çoğu kez, “Bizde akraba evliliği yasaktır” deriz ve bundan da çaktırmadan bir övünme payı çıkarırız; ama haksız da sayılmayız. Modern tıp bilimi akraba evliliklerinden olan çocukların “yabancı” ile evliliklerden olan çocuklara göre bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olduğunu ve gerek doğuştan gerekse sonradan bazı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bizde-akraba-evliligi-neden-yasaktirHadjı Umar yoksul bir Oset köylü ailesinin çocuğu olarak Vladikavkaz'a bağlı Olginski köyünde 15 Eylül 1903'te dünyaya geldi. Babası Mamşıratı Gior, annesi Alıkkatı Lija, erkek kardeşi Qansau ve kız kardeşi Dunya ile birlikte ekonomik zorluklar ve Çarlık rejiminin baskısı altında çok zor şartlarda bir yaşam sürdüler. Hadjı Umar'ın amcası Şahangeriy ünlü bir devrimci, toplum ve siyaset adamıydı. 1905'te Moskova'da oluşan silahlı ayaklanmaya aktif olarak...
https://www.alanvakfi.org.tr/mamsirati-haci-omer-Geçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-hafta1860 yılında Kafkasya'dan kara yoluyla gelen göçmenlerden İnal Kanukov, ki göç sırasında 9 yaşındaydı, ailesiyle beraber geri döndükten sonra "Dağlı Göçmenler" adlı anı kitabında göçün hikayesini yazdı. Gelirken çekilen zorluklar, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklardan ölenler, yerli halkın çıkardığı zorluklar vs. detaylı olarak anlatılır kitapta. Dilini dahi bilmedikleri bir dağ köyünde mola verirler ve yazarın 12 - 13 yaşlarındaki ablası...
https://www.alanvakfi.org.tr/sit-tibi-terre-levisŞamil’in yenilgisinden sonra Kafkas halkları çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yıllardır sürdürdükleri kahramanca mücadelenin sonuna geldiklerini anladılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-hikayesi-neden-ve-nasil-geldik1818 ilkbaharında Osetya’nın Tagaur bölgesinde Kunduhatı Alhast’ın 5. erkek çocuğu olarak dünyaya gelen Musa henüz on iki yaşındayken amanat (soylu ailelerden alınan rehine) olarak Petersburg’a bir askeri okula gönderilmişti. 1836’da süvari asteğmeni rütbesiyle mezun olduktan sonra 1841’de yüzbaşılığa terfi etti. 1848’de Kafkasya Genel Valisi Mihail Vorontsov’un verdiği özel bir görev ile İmam Şamil’le barış görüşmeleri yürüttü, fakat olumlu...
https://www.alanvakfi.org.tr/musa-kunduk-1818-1889-Özelde Çerkesler genelde Kuzey Kafkasyalılar "seçilmiş halklar" falan değil. Övünmeler ve gurur duymaların bir sınırı olmalı. Bu biraz da tipik bir diaspora psikolojisidir; kaybedilen her şey değerlidir, eşsizdir. Farklı bir kültürün taşıyıcılarıyız; tamam da bu kültür başka halkların kültürlerinden üstün değil, sadece farklı... Bu farklılık da bizlerin kapitalistleşme, kentleşme, modernleşme sürecine geç girmemizden ileri gelmektedir. Feodal...
https://www.alanvakfi.org.tr/secilmis-halklarGiriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicOset gelenekleri ve adetlerinin yüzlerce yıllık derin kökleri vardır. Bu gelenek ve adetlerin çoğu İskitler ve Alanlar dönemlerine kadar uzanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-toplumsal-yasam-kurallariM.Ö.300'den M.S.1000'e Allenler veya Alanlar ya da Alani, batının yazılı tarihine ilk kez Romalı ordu komutanlarının raporları ile Roma sahne ve edebiyatı yoluyla girdi.
https://www.alanvakfi.org.tr/alan-tarihi-ve-kafkaslarGürcü ordusu 7 Ağustos’ta Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e girerken Osetlerin direniş için ne kadar kararlı olduğunu hafife almıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/der-spiegel-gurcu-tanklari-oset-genclerine-karsiİnguş dilinde adı Galmu olan Kambılevkeyı suyunun kenarındaki ağaçların altında Oset Batehbojıkau köyünden ve İnguş Tojıhay köyünden gençler toplanmış eğleniyorlar. Aralarında güreşiyorlar. Ahmet ile Said hem yaşça büyüktürler hem de sıkı güreşçilerdir.
https://www.alanvakfi.org.tr/dostluk-ve-ahde-vefa-uzerineMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelotaOsetlerin dini görüşlerinde, Uaştırci (O çağdaş adını Hıristiyanlıktan aldı, Aziz George isminin bir çeşididir) için özel bir yer ayrılmıştır.
https://www.alanvakfi.org.tr/uastirci-erilligin-tanrisiOsetçe'de ocak ayının bir diğer adı da “Tencı Mey” dir. Kışın ortancı ayı olan bu ayda havalar çok soğuduğu için Osetler bu aya çatırdayan, çatlayan anlamında “Tencı Mey” de derler.
https://www.alanvakfi.org.tr/tenci-mey-Kuzey Kafkasya yurtseveri, toplum adamı, hukukçu, yazar, dramaturg Tsopan oğlu Elbızdıko Brıtatı, Kurtat boğazının Dallagkau köyünde (Alagir) 23 Mart 1881 doğdu. 1903'de doğduğu köyde öğretmenlik yaptı. 1905 devrimi sırasında RSDİP'in Terek-Dağıstan komitesinde çalıştı ve Osetya yöresinde Rusya çarlığına karşı oluşan ihtilalci eylemler içerinde yer aldı. 1905 yılında tutuklandı ve bir yıl boyunca Nazran kalesinde hapsedildi ve 1910 yılına kadar Terek...
https://www.alanvakfi.org.tr/britiati-elbizdiko-1881-1923Kafkasya’nın en eski halklarından biri olan Oset'ler bu bölgenin tam kalbini oluşturan topraklarda -Ana Kafkas Sıradağı'nın merkez kısmının her iki tarafinda bulunan dağ boğazlarıyla onlara bitişik düzlüklerde yaşamaktadırlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/dunden-bugune-osetlerin-tarihiOsetya Devleti Halk Sanatçısı Şabatı Hacumar 1929’da Digor Kom’un Bir dağ köyünde (Nar) dünyaya geldi. Erken yaşta hayata bir marangoz olarak atılan Hacumar formal bir sanat eğitimi görmeden kendi kendini yetiştirdi, ilkin ahşaptan geleneksel arfe törenleri için bira kaseleri (Kaths) ve diğer geleneksel ısleri yapıyordu. İlk resimlerini 70’lerin başında verip yıllar içinde Osetya’nın sayılı naif ressamlarından biri oldu. Eserlerinde çokluk doğayı...
https://www.alanvakfi.org.tr/sabanti-hacumar-1929-2016Osetler için geleneksel sofra hiçbir zaman sadece yemek yeme, içme ve sohbet etme yeri değildir. Sofra bir ritüeldir ve yaşam ve davranış kuralları sıkı sıkıya bağlıdır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-sofra-kulturuSizlerle paylaşmak istediğim şey Oset kimliğinin on beş ayırıcı özelliğidir.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-kimligiSanırım bir çoğunuz Mehmet Güneş adını ilk kez duydunuz. Bir kısmınız ise, belki sadece adını duydu. Genç sayılacak bir yaşta. 48 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti. Kısacık hayatına çok şey sığdırdı. 1926 yılında doğdu. Atsete sülalesine mensuptu. Urıjmegate'lerin (Kuşate) yeğeniydi. İlkokul dışında okuma imkanı olmadı. Bu açığını çok okuyarak, araştırarak, kendini geliştirerek kapattı. Kısacık hayatına...
https://www.alanvakfi.org.tr/atseti-mehmet-gunes-1927-1973Kafkas Dağları'nın iki tarafında yerleşik 500 bin Oset (Osetçe'de İron) yaşar. Osetler, Kafkasya'nın yerlileri ile, bir Hint-İran dili konuşan ve Hint-Avrupa göçmenleri olan Alanların karışmasından oluşmuştur. Osetlerin gerçek anavatanı Kuzey Kafkasya'dır ancak; bazı Osetler 16.yy'ın başından başlayıp, 17. ve 18. yy'lar boyunca Kafkas Dağları'nın Güney'ine göç ettiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetler-ve-oset-muzikal-gelenekleri1960 ve 70 li yıllarda, genellikle Ankara ve çevresinde yaşayan, Kafkaslı hemşerimizin büyük bir çoğunluğunun kulaklarında halen “Hii- Haaa!” ve ardından gelen “Huup” seslerinin çınladığını zannediyorum. Bu unutulmaz seslerin sahibini anmak ve göremeyenlere tanıtmak isterim. Kafkas dağlarının en yüksek tepesinden adını alan ve bu dağların kuzey yamaçlarındaki ruhu, esen tatlı rüzgârı Anadolu’ya taşıyan kişinin adı ELBRUZ idi. 1926 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gayttati-elbruz-gaytaoglu-1926-1977Tarihçi Mairbek Vachagaev, Ankara'daki Alan Kültür ve Yardım Vakfı üyesi Hayri Ata ile 19. yüzyılın ikinci yarısında Osetlerin toplu olarak Osmanlı İmparatorluğu'na yerleştirilmesinin nedenlerini içeren ropörtajı.
https://www.alanvakfi.org.tr/turkiyede-osetler-hayri-ata-roportaji1 Eylül 2004BEN UNUTMADIMSEN DE UNUTMA!Æз нæ ферох кодтонДы дæр ма ферох кæн! Anavatanımız, Kuzey Osetya-Alanya’nın Beslan şehrinde, okulların açıldığı ilk gün ebeveynleriyle çocuklarımız o kara güne uyandılar, heyecanlıydılar. Kendilerini bekleyen felaketten bihaber, okul açılışının verdiği heyecanla bekliyorlardı. Zil çalacak ve sırayla sınıflarına gideceklerdi. Herkesin beklentisi buydu. Fakat aniden bir ses yankılandı. Bu...
https://www.alanvakfi.org.tr/ben-unutmadim-sen-de-unutma1