Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/geleneksel-oset-muzigi-ve-muzik-aletleriRuslar onlara Asetin der, Gürcü ve İnguşlar bazen Kuşha, bazen Os. Onlar, yani Kafkasların Alan ve İskit kavimlerinin bir parçası olan Osetler kendilerini gelenekleri ve dünya görüşleriyle tanımlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-edeli-100-yil-oldu-ama-asetinceyi-unutmadilarEskiden sadece Osetler değil bütün Kafkas halkları ruhların ölümsüzlüğüne yani ölümden sonra yaşamın devam ettiğine inanırlardı. Bundan dolayı da insanın yaşarken bir kuleye, ölünce de bir mezara ihtiyacı olduğunu savunurlardı. Her ailenin kendine ait bir mezarı vardı. Hatta burada yaşayan halklar için mezar o kadar önem taşıyordu ki, evlilik tekliflerinde bile damat adayına aile mezarları olup olmadığı sorulurdu. Cevap hayır ise teklif reddedilerek, kız...
https://www.alanvakfi.org.tr/olum-evleriOsetler, son ikiyüz yıldan uzun bir süre boyunca büyük sosyo-politik değişmelerin yaşandığı çağlar boyunca atalarıyla olan bağlarını, geleneklerini ve törelerini korumayı başardılar. Oset Sofra Görgü Kuralları ( yakışır / yakışmaz; yapılmalı / yapılmamalı ) oldukça ayrıntılı kurallarıyla belki de bunların en ilginç ve önemli olanlarındandır. Bu gelenekler komşu köyler arasında ya da belirli bir topluluğun kökenine bağlı olarak küçük...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-davet-yemegi-gelenek-ve-kurallari-birinci-bolum-Konu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmaliDil, tarih ve kültür ulusların varoluşlarının temelidir. Bizim gibi “muhacir” topluluklar yabancı topraklarda kimlikleriyle var olabilmeleri için kendi dilini, tarihini ve kültürünü yaşatmak zorundadırlar. “Muhacir” istediği kadar kendini asimile olmuş, değişmiş, dönüşmüş, yeni bir kimlik sahibi olmuş olarak görürse görsün ata dilinden, tarihinden ve kültüründen kopamaz. Dil, tarih ve kültür genetik kavramlar değildir ama dededen babaya, babadan...
https://www.alanvakfi.org.tr/muhacir-olmakAv hayvanları tanrısı olan Afşati inanışa göre en eski tanrılardandır. Yüksek dağ zirvelerinde yaşar ve aşağıdaki av hayvanlarını kontrol altında tutar.
https://www.alanvakfi.org.tr/afsati-av-hayvanlari-tanrisiOset aydınları halkı aydınlatma uğraşı veriyor, Oset dilini ve edebiyatını geliştirmeye çabalıyorlardı. Osetya'nın aydın okumuş kadın ve kızları da bu harekete katılmakta gecikmediler.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-edebiyati-1Hiç düşündünüz mü? Kaç kimliğimiz var. Ait olduğumuz millet, kimliğini taşıdığımız devlet. Yaşadığımız toprak, konuştuğumuz dil. İsimlerimiz, geleneklerimiz… Hepsi ayrı ayrı kimliğimizi belirler. Biz, bu kimliklerin uyuşmadığı insanlarız. Taşıdığımız kimlik etnik ve tarihsel olarak farklı olduğumuz bir devletin kimliği olabiliyor. Konuştuğumuz dil ise atalarımızın dili olmayabiliyor. O halde biz kimiz? Biz, atalarımızın topraklarını...
https://www.alanvakfi.org.tr/kimlikİnsanlarda olduğu gibi kültürlerde de zamanla bazı değişimler ve farklılaşmaların olması normaldir. İnsan ait olduğu toplumun kültürünü alır. Bu kaçınılmazdır. Aynı kültürü benimseyen insanlar kendi içlerinde aynı davranışı sergilerler. Böylece kültürel bir bütünlük oluşmuş olur. Fakat bireyin ait olduğu kültürel unsurların tamamını benimsemesi mümkün değildir. Eğer böyle olsaydı kültürün gelişmesinden söz edilemezdi. Bu nedenle bir...
https://www.alanvakfi.org.tr/tercih-meselesi3 yılın ardından yeniden anavatana gidiyorum. Yaşadığım mutluluk ve heyecan tarif edilemez. Minvodi’ye ulaştıktan sonra yolumuza minibüsle devam ettik. Artık heyecanımız daha da artmaya başlamıştı. Çünkü vatanımıza biraz daha yaklaşıyorduk kırmızı minibüsümüzle. Yolculuğumuz süresince uykuyla uyanıklık arasında etrafı izledik. Ama Osetya sınırlarına girdiğimizi anladığımızda gözlerimizdeki uykunun yerini merak almıştı. Otele geldiğimizde...
https://www.alanvakfi.org.tr/ben-geldim-yuregim-orada-kaldi-tsorita-sevvalSovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını elde eden Gürcistan 1989’da Güney Osetya’ya silahlı saldırılar düzenlemeye başlamıştır. Zaten Gürcü yönetiminin Gürcü olmayan uluslara ve etnik unsurlara karşı baştan beri son derece hoşgörüsüz aşırı ulusçu, şoven ve tehditkâr tutumu söz konusuydu.
https://www.alanvakfi.org.tr/guney-osetyanin-kronolojik-siyasi-tarihiBESLAN 1-3 EYLÜL 2004(...)Dr. Larisa Mamitova, bir ayağı ile basket potasının altına yerleştirilen bombanın fünyesini tutan silahlı teröristin çok yakınındadır. “Bir yanlışlık yaparsa diye gözümü ondan ayırmıyordum. Özellikle “nöbet” değişikliklerinde çok dikkatli bir şekilde davranıyorlardı…” Okulda beden eğitimi öğretmeni olan Alik Tsagolov diyabet hastasıdır ve açlıktan, susuzluktan ve ilaçlarını alamamaktan dolayı yarı baygın halde...
https://www.alanvakfi.org.tr/beslan-the-tragedy-of-school-no-1Yandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesi'İr Konseyi'' üyeleri, Vladikafkas'ın Terek Nehri kıyılarında, insanların dinlenme alanlarının uygun olan noktalarına, meşe ağacı fidanlarını hep beraberce diktiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/ir-buyuk-konseyi-uyeleri-agac-dikti-Tanınmış Oset yazar, profesyonel tercüman, gazeteci, eleştirmen. Nafi 1925 yılında Güney Osetya Kudarkom’daki Hardışer köyünde doğdu. Annesi Sofya ve babası Griş tarafından, Oset yaşam tarzı ve kültürüyle büyütüldü. Oset dilini güzel kullanmayı, ilk olarak annesinin yakını, Hugatı İnal ve Nanitı Ando'dan öğrendi. Kirovköyü ilkokuluna 6 yaşına başladı. Kuzey Osetya hava harp okuluna girdi. 1945 yılında savaş pilotu olarak mezun oldu.fakat...
https://www.alanvakfi.org.tr/cusoyti-nafi-1925-2017Ölüler Ülkesinin hakimi. Adı konusunda belirsizlik hakimdir, muhtemelen Bora-ştir, -ştur "Büyük Bora" nın bozulmuş halidir.
https://www.alanvakfi.org.tr/barastir-oluler-ulkesinin-hakimiKafkasya'nın çocukları olan bizler yüzyıllardan beri karşılıklı ilişkiler içinde, birbirimizden alıp vererek, komşuluk ediyoruz (Adıgeler insan için pantolon nasıl mutlaka gerekliyse komşu da öyle gereklidir derler).
https://www.alanvakfi.org.tr/guzel-bir-gelenekKafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariA a / A a Kapalı, alçak, orta sesli; Türkçedeki “а” gibi vurgu altında, ağzın daha arkasından çıkan arka sesli bir harftir. Kelimenin içerisinde hafif uzatılarak okunan bir sestir. Ба/ba, ва/va, фа/fa, Га/ga, да/da, на/na, Ла/la, ма/ma, ра/ra Æ æ / Æ æ Alçak orta sesli bir harftir. Fakat genel olarak “a”nın ağızdan çıktığı yerin daha önünden çıkar. Türkçe olarak kesin karşılığı yoktur. Sadece kesin olan...
https://www.alanvakfi.org.tr/ikincidersBiz Kafkasya'da henüz "feodalizmi" dahi yasamamışken "Rus sömürgeci kapitalizmi" tarafından yaşadığımız topraklardan koparıldık ve yaban ellerini kendimize "vatan" edindik. 19'ncu yüzyıl başlarında Kuzey Kafkasya halklarının ezici çoğunluğu feodalizm öncesine dayanan kısmen köleci kısmen askeri demokratik toplumlardı. Tarım üretimi yok denecek kadar az, mal ticareti yok, kendi ihtiyacı kadar hayvancılık, avcılık ve esas olarak yağma, talan (akıncılık) ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/iyilesmeyen-yara-1864Osetya'yı bu yaşıma kadar hep fotoğraflar ve videolardan görmekle yetinmiştim. Bu sefer gidip canlı canlı görecek olmak aylar öncesinden heyecanlanmama sebep oldu. Sonunda beklenen o gün geldi çattı; işte Osetya'dayız! Mineralny Vody'e vardığımızda hava aydınlanmak üzereydi. Grup sorumlumuz Georgi bizi havaalanında karşıladı, otele doğru yola koyulduk. Herkeste bir yorgunluk… Ama heyecan dorukta… Otele vardık ve hiç dinlenmeden kendimizi Prospekt Mira'nın o...
https://www.alanvakfi.org.tr/anavatana-ziyaret-tsahilte-jansetYıl 1979. Türkiye 14 Ekim 1979 tarihinde yapılacak ara seçimlere hazırlanıyor. Zor ve karışık yıllar. Siyasi ayrılıklar oldukça keskin. Ülkenin hem ekonomisi hem de siyasi dengeleri bir hayli sarsıntılı. İşte bu çalkantılı günlerde Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, seçim propagandası yapmak amacıyla Mayıs ayı içerisinde Yozgat’a gelir. Partisi seçime katılmayacaktır ama destek toplamak için Türkiye’nin bazı illerinde konuşma...
https://www.alanvakfi.org.tr/isim-yapmakOset alfabesi Oset dilinin yazılmaya başladığı dönemlerden bu yana bir çok farklı alfabeden sonra 1935 senesinden beri hafif modifiyeli kiril alfabesi olarak kullanılmaktadır. Oset dili iki ana lehçeye ayrılır: İron lehçesi ve Digoron lehçesi. Digoron lehçesi daha arkaik olsa da Osetya Özerk Cumhuriyetinin yaygın ve edebi dili İron lehçesi üzerine kurulmuştur. Oset dilince yazılmış ilk kitap 1798 senesinde yine İron lehçesi kullanılarak basılan Rus-ortodoks...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerin-yazi-tarihiGünümüzde, ulusal kültürleri canlandırma konusu bütün cumhuriyetlerde önem kazanmaya başladı. Durum, Rusya Federasyonu'nda da farklı değil.
https://www.alanvakfi.org.tr/yenilenme-yolunda-ulusal-dillerin-canlandirilmasiSuriye yönetiminin Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanıdığı ve bu ülkelerle diplomatik ilişkiler kurma konusunda anlaştığı açıklandı.
https://www.alanvakfi.org.tr/suriye-abhazya-ve-guney-osetyanin-bagimsizligini-tanidiBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-mu1996 yılının ikinci yarısında ziyaret etme fırsatı elde ettim atalarımın geldiği toprakları. Bu yolculuk birçok anıyı biriktirmeme sebep olduğu gibi, hayatıma yeni bakış açıları da kazandırmıştı. Atalarımız boş yere dememişler “çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir” diye. Siz yine okumayı tercih edin ama, “İnsan okuduğunu unutur, gördüğünü hatırlar, yaptığını bilir.” sözünü de bir kenara yazın. Osetya’daki tek havaalanının...
https://www.alanvakfi.org.tr/smetana-ister-misiniz-tsarikati-alim-sariaslanMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-haftaSarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-Kaytıhtı Azamat, 1923 yılında Alagir Bölgesinin Hod köyünde dünyaya geldi. Ailesi çiftçilikle uğraşıyordu. Azamat hem okuyor hem de ailesine yardım ediyordu. O yıllarda tek eğlencesi yaşlıların anlattıkları efsaneleri ve hikayeleri dinlemekti. ‘Jeolog olmak isteyen Azamat’ın bu hayali savaşın başlamasıyla birlikte gerçekleşemedi. O sırada 16 yaşında olan Azamat ailesinin tüm karşı koymasına rağmen, bir yolunu bulup yaşını büyülterek Nisan 1941’de...
https://www.alanvakfi.org.tr/kaytihtii-amazatSanırım bir çoğunuz Mehmet Güneş adını ilk kez duydunuz. Bir kısmınız ise, belki sadece adını duydu. Genç sayılacak bir yaşta. 48 yaşında kalp krizinden hayatını kaybetti. Kısacık hayatına çok şey sığdırdı. 1926 yılında doğdu. Atsete sülalesine mensuptu. Urıjmegate'lerin (Kuşate) yeğeniydi. İlkokul dışında okuma imkanı olmadı. Bu açığını çok okuyarak, araştırarak, kendini geliştirerek kapattı. Kısacık hayatına...
https://www.alanvakfi.org.tr/kisa-bir-omur-buyuk-bir-adam-mehmet-gunes8 Mayıs 2019Saat 10 gibi enstitüye geldim ve Almanya’da ulaşamadığım kitapları buradaki kütüphanede buldum ve hemen çalışmaya başladım. Osetya’ya ilk gelişimde Alan Vakfı’nın vesilesiyle Osetya Kültür Bakanlığının düzenlediği Аланский След (‘Alanların izi’) isimli bir geziye katılıp son günümüzde işte bu enstitüye gelmiştik. O zaman tam da benim araştırma konularımla ilgilenen kişilerle tanıştım ve bu sefer de yine onlarla...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-2-haftaRoma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-Hadjı Umar yoksul bir Oset köylü ailesinin çocuğu olarak Vladikavkaz'a bağlı Olginski köyünde 15 Eylül 1903'te dünyaya geldi. Babası Mamşıratı Gior, annesi Alıkkatı Lija, erkek kardeşi Qansau ve kız kardeşi Dunya ile birlikte ekonomik zorluklar ve Çarlık rejiminin baskısı altında çok zor şartlarda bir yaşam sürdüler. Hadjı Umar'ın amcası Şahangeriy ünlü bir devrimci, toplum ve siyaset adamıydı. 1905'te Moskova'da oluşan silahlı ayaklanmaya aktif olarak...
https://www.alanvakfi.org.tr/mamsirati-haci-omer-Oset soyadlarının eski şekline geri dönüş meselesi uzun bir süredir tartışılmaktadır. Güney Osetya vatandaşlarının soyadlarının çoğu hala sonuna eklenen Rus “-ev” ya da “-ov” eklerinden oluşmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/koklere-dogru-uzmanlarin-oset-soyadlarina-donus-uzerine-gorusleriGeçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-hafta1860 yılında Kafkasya'dan kara yoluyla gelen göçmenlerden İnal Kanukov, ki göç sırasında 9 yaşındaydı, ailesiyle beraber geri döndükten sonra "Dağlı Göçmenler" adlı anı kitabında göçün hikayesini yazdı. Gelirken çekilen zorluklar, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklardan ölenler, yerli halkın çıkardığı zorluklar vs. detaylı olarak anlatılır kitapta. Dilini dahi bilmedikleri bir dağ köyünde mola verirler ve yazarın 12 - 13 yaşlarındaki ablası...
https://www.alanvakfi.org.tr/sit-tibi-terre-levisSizce bizim gibi diasporada yaşayan kaç millet vardır? Asyalılar yaşam kalitelerini yükseltmek için dünyaya yayılmışlardı. Özelikle “Vahşi Batı” ve California’daki Altın’a hücum noktasında Çinli göçmenler, o kadar fazlaydı ki beyaz adam, gelen her çekik gözlüyü potansiyel linç objesi olarak görmeye başlamıştı. İbraniler, binlerce yıl önce sürgün edildikleri topraklara geri dönseler de bu süreçte dört bir yanda kök saldılar, iz bıraktılar....
https://www.alanvakfi.org.tr/lingua-est-gaudium-vitae-cetaw-nartŞamil’in yenilgisinden sonra Kafkas halkları çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yıllardır sürdürdükleri kahramanca mücadelenin sonuna geldiklerini anladılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-hikayesi-neden-ve-nasil-geldikMilattan sonra ikinci yüzyılda Orta Asya steplerinin göçebe kavimleri Hindukuş Dağları’nı geçerek bugünkü İran içindeki kentleri yağmaladılar. Taktikleri çok sayıda atlı savaşçı, yanan oklar ve saldırıdan oluşuyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/ortacag-avrupasinda-feodal-sosyal-yapinin-kokenleri1818 ilkbaharında Osetya’nın Tagaur bölgesinde Kunduhatı Alhast’ın 5. erkek çocuğu olarak dünyaya gelen Musa henüz on iki yaşındayken amanat (soylu ailelerden alınan rehine) olarak Petersburg’a bir askeri okula gönderilmişti. 1836’da süvari asteğmeni rütbesiyle mezun olduktan sonra 1841’de yüzbaşılığa terfi etti. 1848’de Kafkasya Genel Valisi Mihail Vorontsov’un verdiği özel bir görev ile İmam Şamil’le barış görüşmeleri yürüttü, fakat olumlu...
https://www.alanvakfi.org.tr/musa-kunduk-1818-1889-Sevgili gençler, Bir iyi, bir de kötü haberimiz var. İyi haberimiz, Osetya da gençlik festivaline katılım daveti aldık.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetya-yolcusu-gencler-4 Haziran 2019Geçen hafta karşılaştığım Kültür Bakanı Tsutsiti Aslan’ı bugün ziyaret edecektim ama beni Bakanlığa davet ettiği saati anlamakta biraz zorlandım. Çünkü yazışırken “fæşşixor” dedi. Digoron lehçesi ile “şexuar” kahvaltı demek. Bu nedenle beni bu kadar erken bir saatte çağırmasına şaşırmıştım. Daha sonra saat 3-4 arası gel diye açıklama yapınca anladım ki İronların “şexor (fæşşixor)”u ile Digoronların “şexuar”ı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-5-6-haftaTüm dünyayı sarsan Corona virüs salgınının bizim küçücük Osetya’mıza ulaşması kaçınılmazdı. Nitekim tüm dünyada olduğu gibi Osetya’da da vakalar görülmeye başlandı. Nisan ayı başlarında, Kuzey Osetya’dan (Alanya) arandım, Cumhurbaşkanı Bitarov’un talimatı ile aradıklarını, Corona virüs için, doktor önlüğüne ve maskesine ihtiyaçları olduğunu, Türkiye’den satın almak istediklerini, benim ve Şerif Kanık abimizin uygun firma bulma konusunda...
https://www.alanvakfi.org.tr/kardesten-kardese-Giriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicPannonia yani günuümüz Macaristan’ında yaşadıkları bilinen ilk Sarmat boyu Yazyg'lerdir. Bu topluluğun Hint-Avrupa kökeninden gelmesi, adet ve dili diğer Sarmatlar yani Alanlar ile aralarında büyük bir yakınlık oluşturmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerin-macaristandaki-soydaslariGeçtiğimiz yıllarda bir Osetya seyahatinde sokak satıcısından satın aldığım bu “tarihi roman”ı daha önce de okumayı denedim ama anlamak zor geldiği için “ileride okurum” diyerek bir kenara koymuştum. Geçenlerde bir daha okumaya niyetlendim; hayret edilecek kadar kolay okudum ve hiç anlama sorunum olmadı. Size çok beğendiğim bu kitap hakkında bilgi vermek ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Romanın konusu, isminden de anlaşılacağı gibi, Kundukatı Musa...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-roman-terky-turkm-terekden-turkiyeyeBizim kültürümüzde cenazenin büyük önemi bulunmaktadır.Bu doğrultuda Alan Vakfı olarak yıllardır cenazelerimizi sizlere sms mesajı yoluyla duyurmaktayız . Son yıllarda bu geleneğimizin gittikçe bozulmaya başladığını ve tam bir karmaşanın yaşandığını görmekteyiz . Artık cenaze evinde " Hoşgeldin " ile karşılanıyor ,tokalaşılıyor, kucaklaşılıyor, rastgelen yere oturuluyor,hızlı bir biçimde ayran pide ,lahmacun ikram ediliyor ve siyasi veya dini...
https://www.alanvakfi.org.tr/cenaze-kulturumuz-ve-yapmamiz-gerekenlerYazar: Bogajtı UmarÇeviri: Battal KuşhanSayfa Sayısı: 387Basım Tarihi: Mayıs / 2012Baskı Sayısı: 1. BaskıBoyut: 13,5 x 19,5 cmDil: TürkçeCilt Tipi: Karton KapakISBN: ? Kafkas halkı vatanlarını korumak için dünyanın en güçlü ordularına karşı kahramanca savaşmış, zaman zaman onlara kan kusturmuştur. Ancak sonunda yenilgiye uğrayan bu mağrur halk, Rusların yanında boynu bükük yaşamaktansa, başı dik, alnı açık ölmeyi yeğlemiştir. … Yazar, bu halkın...
https://www.alanvakfi.org.tr/ah-daglarimiz-ah-vatanimiz