Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
https://www.alanvakfi.org.tr/geleneksel-oset-muzigi-ve-muzik-aletleriRuslar onlara Asetin der, Gürcü ve İnguşlar bazen Kuşha, bazen Os. Onlar, yani Kafkasların Alan ve İskit kavimlerinin bir parçası olan Osetler kendilerini gelenekleri ve dünya görüşleriyle tanımlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-edeli-100-yil-oldu-ama-asetinceyi-unutmadilarOsetler, son ikiyüz yıldan uzun bir süre boyunca büyük sosyo-politik değişmelerin yaşandığı çağlar boyunca atalarıyla olan bağlarını, geleneklerini ve törelerini korumayı başardılar. Oset Sofra Görgü Kuralları ( yakışır / yakışmaz; yapılmalı / yapılmamalı ) oldukça ayrıntılı kurallarıyla belki de bunların en ilginç ve önemli olanlarındandır. Bu gelenekler komşu köyler arasında ya da belirli bir topluluğun kökenine bağlı olarak küçük...
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerde-davet-yemegi-gelenek-ve-kurallari-birinci-bolum-Konu ile ilgili yaptığım araştırmalardan şu sonucu çıkardım: En azından beş bin yıldan beri Mezopotamya, Orta-Doğu, İran, Hint, Asya, Orta, Batı ve Kuzey Avrupa coğrafyalarında yaşayan halkların hikâyelerinin, kurulan ve yıkılan devletlerin, imparatorlukların, yaratılan uygarlıkların ve dinlerin önemli aktörlerinden biridir İskit-Sarmat ve Alanlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/nart-destanlari-nasil-okunmaliMALZEMELER (3 adet Saharacın/Zaharagun için) Hamur Fermentesi için Gerekli Malzemeler (анxъизæн / Бантаун - Ankizen / Bantaun)1 çay kaşığı un1 çay kaşığı maya1 çay kaşığı şeker¾ su bardağı sıcak su Hamur için Gerekli Malzemeler6 fincan UnTuz İç İçin Gerekli MalzemelerIspanak (veya pancar) Peynir İsteğe göre dereotu, maydanoz ve soğan da katabilirsiniz. АНXЪИЗÆН / БАНТАУН HAZIRLANILIŞI Malzemeler bir kaba boşaltılır. Ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/saharacin-zaharagun-Hiç düşündünüz mü? Kaç kimliğimiz var. Ait olduğumuz millet, kimliğini taşıdığımız devlet. Yaşadığımız toprak, konuştuğumuz dil. İsimlerimiz, geleneklerimiz… Hepsi ayrı ayrı kimliğimizi belirler. Biz, bu kimliklerin uyuşmadığı insanlarız. Taşıdığımız kimlik etnik ve tarihsel olarak farklı olduğumuz bir devletin kimliği olabiliyor. Konuştuğumuz dil ise atalarımızın dili olmayabiliyor. O halde biz kimiz? Biz, atalarımızın topraklarını...
https://www.alanvakfi.org.tr/kimlik3 yılın ardından yeniden anavatana gidiyorum. Yaşadığım mutluluk ve heyecan tarif edilemez. Minvodi’ye ulaştıktan sonra yolumuza minibüsle devam ettik. Artık heyecanımız daha da artmaya başlamıştı. Çünkü vatanımıza biraz daha yaklaşıyorduk kırmızı minibüsümüzle. Yolculuğumuz süresince uykuyla uyanıklık arasında etrafı izledik. Ama Osetya sınırlarına girdiğimizi anladığımızda gözlerimizdeki uykunun yerini merak almıştı. Otele geldiğimizde...
https://www.alanvakfi.org.tr/ben-geldim-yuregim-orada-kaldi-tsorita-sevvalSovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını elde eden Gürcistan 1989’da Güney Osetya’ya silahlı saldırılar düzenlemeye başlamıştır. Zaten Gürcü yönetiminin Gürcü olmayan uluslara ve etnik unsurlara karşı baştan beri son derece hoşgörüsüz aşırı ulusçu, şoven ve tehditkâr tutumu söz konusuydu.
https://www.alanvakfi.org.tr/guney-osetyanin-kronolojik-siyasi-tarihiBESLAN 1-3 EYLÜL 2004(...)Dr. Larisa Mamitova, bir ayağı ile basket potasının altına yerleştirilen bombanın fünyesini tutan silahlı teröristin çok yakınındadır. “Bir yanlışlık yaparsa diye gözümü ondan ayırmıyordum. Özellikle “nöbet” değişikliklerinde çok dikkatli bir şekilde davranıyorlardı…” Okulda beden eğitimi öğretmeni olan Alik Tsagolov diyabet hastasıdır ve açlıktan, susuzluktan ve ilaçlarını alamamaktan dolayı yarı baygın halde...
https://www.alanvakfi.org.tr/beslan-the-tragedy-of-school-no-1Yandaki fotoğrafı Ağustos ayında Kafkasya’da bir dağ köyünde çektim. Sofrada oturan kişilerin arasında dil, din, kültür veya yaşam tarzı birliği yok. Sofra yol kenarındaki küçük bir Ortodoks şapelinin hemen yanındaki çardakta kurulu. İlk bakışta bu insanların tam olarak hangi özelliği paylaştıkları veya hangi amaçla bir araya geldikleri de belli olmuyor. Türkçe, Rusça, Osetçe, Macarca veya İngilizce konuşarak iletişim kuruyorlar.
https://www.alanvakfi.org.tr/sekiz-yuz-yillik-bir-iz-surme-hikayesiTanınmış Oset yazar, profesyonel tercüman, gazeteci, eleştirmen. Nafi 1925 yılında Güney Osetya Kudarkom’daki Hardışer köyünde doğdu. Annesi Sofya ve babası Griş tarafından, Oset yaşam tarzı ve kültürüyle büyütüldü. Oset dilini güzel kullanmayı, ilk olarak annesinin yakını, Hugatı İnal ve Nanitı Ando'dan öğrendi. Kirovköyü ilkokuluna 6 yaşına başladı. Kuzey Osetya hava harp okuluna girdi. 1945 yılında savaş pilotu olarak mezun oldu.fakat...
https://www.alanvakfi.org.tr/cusoyti-nafi-1925-2017Kafkasya'nın çocukları olan bizler yüzyıllardan beri karşılıklı ilişkiler içinde, birbirimizden alıp vererek, komşuluk ediyoruz (Adıgeler insan için pantolon nasıl mutlaka gerekliyse komşu da öyle gereklidir derler).
https://www.alanvakfi.org.tr/guzel-bir-gelenekKafkas sıradağlarının kuzeyi ile Karadeniz’i birbirinden ayıran ve Avrupa'ya doğru uzanan sahil şeridi; dağlara doğru uzanan sarp geçitler; sularını Kuban'a, Terek’e ve küçük ırmaklara doğru çeken vadiler dünyanın en eski halklar mozaiğini barındırmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/oset-nart-destanlariA a / A a Kapalı, alçak, orta sesli; Türkçedeki “а” gibi vurgu altında, ağzın daha arkasından çıkan arka sesli bir harftir. Kelimenin içerisinde hafif uzatılarak okunan bir sestir. Ба/ba, ва/va, фа/fa, Га/ga, да/da, на/na, Ла/la, ма/ma, ра/ra Æ æ / Æ æ Alçak orta sesli bir harftir. Fakat genel olarak “a”nın ağızdan çıktığı yerin daha önünden çıkar. Türkçe olarak kesin karşılığı yoktur. Sadece kesin olan...
https://www.alanvakfi.org.tr/ikincidersOsetya'yı bu yaşıma kadar hep fotoğraflar ve videolardan görmekle yetinmiştim. Bu sefer gidip canlı canlı görecek olmak aylar öncesinden heyecanlanmama sebep oldu. Sonunda beklenen o gün geldi çattı; işte Osetya'dayız! Mineralny Vody'e vardığımızda hava aydınlanmak üzereydi. Grup sorumlumuz Georgi bizi havaalanında karşıladı, otele doğru yola koyulduk. Herkeste bir yorgunluk… Ama heyecan dorukta… Otele vardık ve hiç dinlenmeden kendimizi Prospekt Mira'nın o...
https://www.alanvakfi.org.tr/anavatana-ziyaret-tsahilte-jansetİskitler’de ve daha sonrasında Sarmat ve Alanlar’da bir komutan ya da başarılı bir savaşçı öldüğünde zırhı, eşyaları ve en iyi elbiselerinin yanısıra atı da onunla beraber gömülürdü. Herodotus’un da bahsettiği bu törene “Atın Adanması Töreni” Bex Feldişın” denirdi.
https://www.alanvakfi.org.tr/atin-olene-adanmasi-toreni-bex-feldisinBİR BÜYÜK USTA…BİR GERÇEK HİŞTERBelki bir çoğunuz onu tanıyorsunuz, çünkü kendisi Osetya da kelimenin tam anlamıyla “ Yaşayan bir efsane “ dir. Müzisyen tanımının hafif kalacağı Gazdantı Bulat Kompozitör, orkestra şefi, Müzik hocası ve Rusya Federasyonu halk sanatçısıdır. Bu özelliklerinin yanında, Gazdantı Bulat gerçek bir “Hister" dir. Gazdantı Bulat, 22.06.1936 da Kuzey Osetya'nın Olginska köyünde dünyaya geldi. 1952 yılında...
https://www.alanvakfi.org.tr/gazdanti-bulat-Bilenler bilir, Vakıf Abant gezisinin atmosferi çok farklıdır. Büyüklerimiz, gençlerimiz ve çocuklarımızla Abant’ta gene bir arada olacağız.
https://www.alanvakfi.org.tr/30-haziran-1-temmuzda-abanttayiz-Bir gün Satana büyük bir nehrin kenarında çamaşır yıkıyordu. Üzerinde dağlıların kısa giysileri vardı. Nehrin öteki yakasında ise bir çoban sürüsüne su içiriyordu.
https://www.alanvakfi.org.tr/soslanin-dogumuBazı, çoğunluk Türk kökenli, tarihçi-yazarların gerek kitaplarında gerekse internet sitelerinde yayınlanan yazılarında Alanların Türk boyları olduklarına ilişkin ciddi iddialar öne sürdükleri bilinen bir gerçek.
https://www.alanvakfi.org.tr/alanlar-turk-mu1996 yılının ikinci yarısında ziyaret etme fırsatı elde ettim atalarımın geldiği toprakları. Bu yolculuk birçok anıyı biriktirmeme sebep olduğu gibi, hayatıma yeni bakış açıları da kazandırmıştı. Atalarımız boş yere dememişler “çok gezen mi yoksa çok okuyan mı bilir” diye. Siz yine okumayı tercih edin ama, “İnsan okuduğunu unutur, gördüğünü hatırlar, yaptığını bilir.” sözünü de bir kenara yazın. Osetya’daki tek havaalanının...
https://www.alanvakfi.org.tr/smetana-ister-misiniz-tsarikati-alim-sariaslanMayısın başından Temmuzun sonuna kadar, bir yandan tezim için ses kayıtları yapıp diğer yandan Digoroncamı ve İroncamı (ve ister istemez Rusçamı) geliştirmek amacıyla üç aylığına Osetyaya geldim. Bu süre içinde neler yaşadığımı, edindiğim tecrübeleri, tanıştığım insanları ve öğrendiğim yeni şeyleri bu yazıyı okuyan sizlerle paylaşmak istiyorum. Gönül isterdi ki günlük şeklinde her gün bir yazı paylaşayım. Fakat zaman kısıtlığından ve...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-1-haftaSarmatlar ve Alanların 6’ncı yüzyıldan itibaren Avrupa tarih kitaplarında adları geçmiyor…Ondan önceki dönemde ise ya “Barbarlar” ya da “Gotlar” genel tanımları içinde bir tür yok sayıldılar…Oysa gerçekler inatçıdır ve bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyları vardır…
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-i-Geçen yaz Türkiye'ye gelen ve hepimizin kalplerini kazanan Portal gençleri, yine "rahat" duramadılar. Yanlarında Iriston TV'den bir ekip ile birlikte, dokuz kişi olarak Türkiye'ye geldiler. Poyrazlı ve Boyalık köylerimizi ziyaret ettiler. Poyrazlı'da bizim köklü geleneklerimize uygun, dev bir ateş yakıp, köyü şenlendirdiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/portal-istanbulda-Kaytıhtı Azamat, 1923 yılında Alagir Bölgesinin Hod köyünde dünyaya geldi. Ailesi çiftçilikle uğraşıyordu. Azamat hem okuyor hem de ailesine yardım ediyordu. O yıllarda tek eğlencesi yaşlıların anlattıkları efsaneleri ve hikayeleri dinlemekti. ‘Jeolog olmak isteyen Azamat’ın bu hayali savaşın başlamasıyla birlikte gerçekleşemedi. O sırada 16 yaşında olan Azamat ailesinin tüm karşı koymasına rağmen, bir yolunu bulup yaşını büyülterek Nisan 1941’de...
https://www.alanvakfi.org.tr/kaytihtii-amazat8 Mayıs 2019Saat 10 gibi enstitüye geldim ve Almanya’da ulaşamadığım kitapları buradaki kütüphanede buldum ve hemen çalışmaya başladım. Osetya’ya ilk gelişimde Alan Vakfı’nın vesilesiyle Osetya Kültür Bakanlığının düzenlediği Аланский След (‘Alanların izi’) isimli bir geziye katılıp son günümüzde işte bu enstitüye gelmiştik. O zaman tam da benim araştırma konularımla ilgilenen kişilerle tanıştım ve bu sefer de yine onlarla...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-2-haftaYerleşik tarım toplumlarında neden akraba evlilikleri yaygındır da göçebe, avcı ve savaşçı toplumlarda “yasak” tır? Bizler çoğu kez, “Bizde akraba evliliği yasaktır” deriz ve bundan da çaktırmadan bir övünme payı çıkarırız; ama haksız da sayılmayız. Modern tıp bilimi akraba evliliklerinden olan çocukların “yabancı” ile evliliklerden olan çocuklara göre bağışıklık sistemlerinin daha zayıf olduğunu ve gerek doğuştan gerekse sonradan bazı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bizde-akraba-evliligi-neden-yasaktirYirmi birinci yüzyılda birlikte yürüdüğümüz bu Covid’li günlerde kaç kere oturup dinlediğim bu parça, beni her seferinde kâh bir kuş misali Kafkas Dağlarının zirvesine taşıdı, kâh bir atın yelesindeki rüzgarla Kuban ovalarında yol aldırdı. Ama her seferinde, müzik bitti ve gerçek dünyaya geri döndüm. Kaç kere sordum bu soruyu bilmiyorum, nereye doğru gidiyoruz biz? Sonumuz ne olacak? Bir sonraki yüzyıla Oset, Adige, Abaza kültürü taşınabilecek mi?...
https://www.alanvakfi.org.tr/-tarhadibalasRoma İmparatorluğu M.S. 100’lü yıllardan itibaren genişlemenin sınırlarına gelmiş ve artık elinde tuttuğu toprakları ve halkları idare etmekte zorlanmaya başlamıştı… Tarihte görülen tüm imparatorlukların ortak sorunu ile karşı karşıya idi: idare edemeyeceği kadar geniş bir alana yayılmış olmak… Ek olarak giderek artan bir şekilde Roma topraklarında yeni bir din yayılıyordu… İsa peygamberin taraftarları mantar gibi çoğalıyor ve yayılıyor...
https://www.alanvakfi.org.tr/avrupada-sarmat-alan-izleri-kral-arthur-ve-sovalyeleri-hakkinda-ii-Hadjı Umar yoksul bir Oset köylü ailesinin çocuğu olarak Vladikavkaz'a bağlı Olginski köyünde 15 Eylül 1903'te dünyaya geldi. Babası Mamşıratı Gior, annesi Alıkkatı Lija, erkek kardeşi Qansau ve kız kardeşi Dunya ile birlikte ekonomik zorluklar ve Çarlık rejiminin baskısı altında çok zor şartlarda bir yaşam sürdüler. Hadjı Umar'ın amcası Şahangeriy ünlü bir devrimci, toplum ve siyaset adamıydı. 1905'te Moskova'da oluşan silahlı ayaklanmaya aktif olarak...
https://www.alanvakfi.org.tr/mamsirati-haci-omer-Geçen sene geleneksel gecemizi yaparken, Gelecekte bir gün gelecek demişik. Sizi, yapılacak gece ile ilgili bir hayal kurmaya davet etmiştik.
https://www.alanvakfi.org.tr/yepyeni-bir-organizasyon-bambaska-bir-organizasyon-Geçtiğimiz haftalar bayağı yoğun geçtiği için neler yaptığımı, neler yaşadığımı sizinle paylaşmaya ancak şimdi vakit buluyorum. Yazılarımda yanlışlarımın olduğunu duydum. Bunu, Türkçemin yetersizliğine verin. Gönül isterdi ki Osetçe yazayım. Hatalarımı mazur görmeyin ve anlamadığınız kısımlar olursa çekinmeden bana yazın. Her gün enstitüde yaşadıklarımı yazmakla okuyucuları sıkarım düşüncesiyle son haftalarda yaşadığım ilginç...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-3-4-hafta1860 yılında Kafkasya'dan kara yoluyla gelen göçmenlerden İnal Kanukov, ki göç sırasında 9 yaşındaydı, ailesiyle beraber geri döndükten sonra "Dağlı Göçmenler" adlı anı kitabında göçün hikayesini yazdı. Gelirken çekilen zorluklar, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklardan ölenler, yerli halkın çıkardığı zorluklar vs. detaylı olarak anlatılır kitapta. Dilini dahi bilmedikleri bir dağ köyünde mola verirler ve yazarın 12 - 13 yaşlarındaki ablası...
https://www.alanvakfi.org.tr/sit-tibi-terre-levisSizce bizim gibi diasporada yaşayan kaç millet vardır? Asyalılar yaşam kalitelerini yükseltmek için dünyaya yayılmışlardı. Özelikle “Vahşi Batı” ve California’daki Altın’a hücum noktasında Çinli göçmenler, o kadar fazlaydı ki beyaz adam, gelen her çekik gözlüyü potansiyel linç objesi olarak görmeye başlamıştı. İbraniler, binlerce yıl önce sürgün edildikleri topraklara geri dönseler de bu süreçte dört bir yanda kök saldılar, iz bıraktılar....
https://www.alanvakfi.org.tr/lingua-est-gaudium-vitae-cetaw-nartBugün vakfımız da "Hişterler Günü" düzenledik. Hişterlerimiz (Büyüklerimiz) Sabah 11.00 gibi vakfımıza geldiler, birlikte kahvaltı yaptılar, derin derin sohbetler edip, eski güzel günleri andılar. Birbirini tanımayanlar tanıştı, yıllardır görüşmemiş olanlar görüşme imkanı buldular. Birbirlerine şaka yollu takılmalarını mutlulukla izledik ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadan öğleden sonra vakfımızdan ayrıldılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/histerler-gunuŞamil’in yenilgisinden sonra Kafkas halkları çok büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yıllardır sürdürdükleri kahramanca mücadelenin sonuna geldiklerini anladılar.
https://www.alanvakfi.org.tr/goc-hikayesi-neden-ve-nasil-geldik4 Haziran 2019Geçen hafta karşılaştığım Kültür Bakanı Tsutsiti Aslan’ı bugün ziyaret edecektim ama beni Bakanlığa davet ettiği saati anlamakta biraz zorlandım. Çünkü yazışırken “fæşşixor” dedi. Digoron lehçesi ile “şexuar” kahvaltı demek. Bu nedenle beni bu kadar erken bir saatte çağırmasına şaşırmıştım. Daha sonra saat 3-4 arası gel diye açıklama yapınca anladım ki İronların “şexor (fæşşixor)”u ile Digoronların “şexuar”ı...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-osetya-macerasi-5-6-haftaGiriş: 2018 yılı 2214-A Yurt Dışı Araştırma Burs Programı (Doktora öğrencileri için)’nın 1. dönemine yaptığım başvurunun olumlu sonuçlanması üzerine TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı (BİDEB)’nın sağladığı bursla Rusya Federasyonu Kuzey Osetya-Alanya Cumhuriyeti başkenti Vladikafkas’a gittim. Vladikafkas’ta yaşadığım 19.01.2019-27.08.2019 tarihleri arasında hem Rus Bilimler Akademisi’ne (RAN) bağlı V. I. Abaev Kuzey...
https://www.alanvakfi.org.tr/kuzey-osetya-alanya-cumhuriyeti-izlenimleri-dr-didem-catalkilicPannonia yani günuümüz Macaristan’ında yaşadıkları bilinen ilk Sarmat boyu Yazyg'lerdir. Bu topluluğun Hint-Avrupa kökeninden gelmesi, adet ve dili diğer Sarmatlar yani Alanlar ile aralarında büyük bir yakınlık oluşturmaktadır.
https://www.alanvakfi.org.tr/osetlerin-macaristandaki-soydaslariGeçtiğimiz yıllarda bir Osetya seyahatinde sokak satıcısından satın aldığım bu “tarihi roman”ı daha önce de okumayı denedim ama anlamak zor geldiği için “ileride okurum” diyerek bir kenara koymuştum. Geçenlerde bir daha okumaya niyetlendim; hayret edilecek kadar kolay okudum ve hiç anlama sorunum olmadı. Size çok beğendiğim bu kitap hakkında bilgi vermek ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Romanın konusu, isminden de anlaşılacağı gibi, Kundukatı Musa...
https://www.alanvakfi.org.tr/bir-roman-terky-turkm-terekden-turkiyeyeBizim kültürümüzde cenazenin büyük önemi bulunmaktadır.Bu doğrultuda Alan Vakfı olarak yıllardır cenazelerimizi sizlere sms mesajı yoluyla duyurmaktayız . Son yıllarda bu geleneğimizin gittikçe bozulmaya başladığını ve tam bir karmaşanın yaşandığını görmekteyiz . Artık cenaze evinde " Hoşgeldin " ile karşılanıyor ,tokalaşılıyor, kucaklaşılıyor, rastgelen yere oturuluyor,hızlı bir biçimde ayran pide ,lahmacun ikram ediliyor ve siyasi veya dini...
https://www.alanvakfi.org.tr/cenaze-kulturumuz-ve-yapmamiz-gerekenlerSovyetler Birliği'nde Baltık Devletleri'ndeki çatlamanın yarattığı dram dünya kamuoyunun dikkatini üzerinde toplarken, Sovyet Gürcistan'ındaki küçük fakat pis bir etnik savaş 20 den fazla cana ve 150 yaralıya maloldu.
https://www.alanvakfi.org.tr/amerikali-gozuyle-osetya-sorunuPazar günü vakfımız Sarıkamış kokuyordu, Bozat kokuyordu, Selim kokuyordu, Hamamlı kokuyordu, Hoşonteler, İstanbul dışında, Bursa'dan, İzmir’den, Yalova'dan Balıkesir'den, Muğla'dan bile geldiler.
https://www.alanvakfi.org.tr/hosonte-sulale-gunu1964 yılında Kuzey Kafkasya’nın Osetya Bölgesinde Tsambay’da doğdu. Rus Ordusunda General rütbesine yükselen Kundukatı Musa Kunduk ve Gubate’nin Aslan Bey’den sonra doğan küçük oğludur. Şeyh Şamil Kuvvetlerinin yenilgisi sonrası bölge halkından kurtulmak için Rus Çarı, Çeçen Bölge Komutanı General Musa’dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına göçe zorlamasını istemesi üzerine Anayurtta yaşamanın zorlaşacağına inanır. 1965 yılında Anadolu'ya...
https://www.alanvakfi.org.tr/bekir-sami-kunduk-1865-1933Fidel Castro 90 yaşında veda etti. Kuşkusuz Castro 20. yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biriydi. Tv’lerde, basında Castro’nun hayatı ve onunla özdeşleşen Küba devrimi çok konuşuluyor ve daha uzun yıllar konuşulacak.
https://www.alanvakfi.org.tr/1962-kuba-krizi-castro-ve-oset-issa-plievGürcü ordusu 7 Ağustos’ta Güney Osetya’nın başkenti Tskhinval’e girerken Osetlerin direniş için ne kadar kararlı olduğunu hafife almıştı.
https://www.alanvakfi.org.tr/der-spiegel-gurcu-tanklari-oset-genclerine-karsiVakfımızın eski başkanlarından Bad dı (Bakaratı) Murat Eryurt'u kaybettik. İki yıldır mücadele ettiği amansız hastalıktan maalesef kurtulamadı. 1995 yılında vakfımızın başkanlığını yapan Murat Abi, kendi kültürünü, doğduğu toprakları, ata yurdunu hiçbir zaman unutmadı.
https://www.alanvakfi.org.tr/murat-abinin-ardindan-İnguş dilinde adı Galmu olan Kambılevkeyı suyunun kenarındaki ağaçların altında Oset Batehbojıkau köyünden ve İnguş Tojıhay köyünden gençler toplanmış eğleniyorlar. Aralarında güreşiyorlar. Ahmet ile Said hem yaşça büyüktürler hem de sıkı güreşçilerdir.
https://www.alanvakfi.org.tr/dostluk-ve-ahde-vefa-uzerineMuhtemelen dünyada en iyi bilinen efsane, Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyeleri efsanesi; yaklaşık 30 yıl önce insanların Kamelot tutkusuna şahit olmuştum. O yıllarda Dartmouth Üniversitesi’nde öğrenciyken “casque & gauntlet” (miğfer & eldiven) adlı bir derneğe katılmıştım.
https://www.alanvakfi.org.tr/iskityadan-kamelota